AVRUPA’NIN EN DÜŞÜK NÜFUSLU ÜLKELERİNDEN OLAN FİNLANDİYA, YAŞAM STANDARTLARI AÇISINDANSA DÜNYANIN EN GELİŞMİŞ ÜLKELERİNDEN BİRİ OLARAK GÖSTERİLİYOR. ÖZELLİKLE EĞİTİM ALANINDA ADINDAN ÇOK SÖZ ETTİREN ÜLKE, KİŞİ BAŞINA DÜŞEN AR- GE HARCAMALARINDA DA DÜNYANIN LİDER ÜLKELERİNDEN BİRİ OLMAYI SÜRDÜRÜYOR. GÜNÜMÜZDE BÜYÜK ÖLÇÜDE ENDÜSTRİLEŞMİŞ BİR SERBEST PİYASA EKONOMİSİNE SAHİP OLAN FİNLANDİYA, ÖZELLİKLE ORMAN ÜRÜNLERİNİN İŞLENMESİ, MAKİNE, TASARIM, TELEKOMÜNİKASYON VE ELEKTRONİK SEKTÖRLERİNDE REKABETÇİLİĞİNİ KORURKEN, TÜRKİYE İLE OLAN TİCARETİ İSE DİĞER AVRUPA ÜLKELERİNE GÖRE ÇOK SINIRLI GERÇEKLEŞİYOR.

Finlandiya serbest sine, yüksek refah düzeyine ve düşük yoksulluk oranlarına sahip bir ülkedir. Ülke büyük oranda sanayileşmesini tamamlamıştır. 50 bin doları aşan kişi başı ortalama geliriyle dünya sıralamasında ilk 15 ülke arasında yer alan ülke, sağlam ekonomisi sebebiyle 2000’li yılların sonlarındaki küresel krizden en az hasarla çıkmayı başarmış ve takip eden yıllarda yüksek büyüme oranları yakalamıştır. Finlandiya, insani gelişmişlik, ekonomik serbestlik, küresel rekabet ve iş yapma kolaylığı gibi farklı kategorilerde dünya sıralamasında ilk 20’de yer almaktadır. Ülkede ihracat, ekonomi için hayati öneme sahiptir. Nüfusun düşük olması sebebiyle dış pazarlara açılım daha da önemli hâle gelirken, bu durum küresel kriz yıllarında ülke ekonomisi açısından tehdit oluşturmaya devam etmektedir. Öte yandan nüfusun giderek yaşlanması, iş gücü maliyetlerinin yüksek oluşu gibi faktörler de önümüzdeki yıllarda çözülmeyi bekleyen risk alanları olmayı sürdürmektedir. 

BAĞIMSIZLIĞINI ANCAK 1917’DE ELDE EDEBİLDİ

Finlandiya topraklarında yapılan arkeolojik araştırmalar, bu bölgede 120.000-130.000 yıl öncesine ait insan izlerine rastlanıldığını ortaya koymaktadır. Bilinen ilk yerleşimler MÖ 9.000’li yıllara tarihlenirken, bu döneme ait izler başta Rusya olmak üzere bölge coğrafyasıyla benzerlik göstermektedir. MÖ 2.000’den itibaren Baltık ve İskandinav coğrafyası ile ilişkileri artan Fin ulusu, 12 ve 13’üncü yüzyıllarda bölgeye gerçekleştirilen Haçlı Seferleri ile Hristiyanlaştırılmıştır. Ancak yeni din, uzun yüzyıllar boyunca siyasi ve kültürel açıdan rağbet görmemiş ve Fin halkı 16’ncı yüzyılda Lutheryenizme geçiş yapmıştır. 18’inci yüzyılın ilk yarısında Rusya ile İsveç arasında yaşanan uzun süreli savaşlarda Finlandiya iki devlet arasındaki bölgede kalmış ve bu süreçte iki kez Rusya tarafından işgal edilmiştir. Savaşlar Fin halkını ve coğrafyasını derinden etkilerken, on binlerce insan açlık, kıtlık, salgın hastalık ve çatışmalar nedeniyle bu süreçte hayatını kaybetmiştir. 1808-1809 yılları arasında Rusya ile İsveç arasında yaşanan Finlandiya Savaşı neticesinde İsveç’in yaklaşık 650 yıllık hâkimiyeti sona ererken, Rus hâkimiyeti de ancak 1917’ye kadar devam etmiştir. İkinci Dünya Savaşı başlarında Kış Savaşı’nda Rus işgaline karşı savaşan Finler, savaşın ilerleyen yıllarında (1941-1944’te) tekrar Sovyetler Birliği’ne ve 1945’te de Almanya’ya karşı mücadele etmek zorunda kalmış, savaş sonunda topraklarının yaklaşık yüzde 10’unu ve 100.000 insanını kaybetmiştir. Finlandiya, savaş sonrası süreçte bir taraftan Sovyetler Birliği ile dengeli ve güçlü bir ilişki yürütürken bir taraftan da serbest piyasa ekonomisini işletmiştir. 1970’li ve 1980’li yıllarda sosyal ve ekonomik açıdan önemli mesafe kat eden Finlandiya, Sovyetler Birliği’nin dağılması ile ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya kalmışsa da 1990’lı yılların ortalarından itibaren yeniden güçlü bir kalkınma sürecine girmiş ve istikrarlı bir yapıya kavuşmuştur. 1995 yılında Avrupa Birliği (AB) üyesi olan Finlandiya, 1999 yılında da Euro Bölgesine dâhil olmuştur. 

SAVAŞ SONRASI SANAYİLEŞMESİ HIZLANDI

Finlandiya sanayi alt yapısının oluşmasında, İkinci Dünya Savaşı ertesinde Rusya ile yapılan Barış Anlaşması çerçevesinde belirlenen savaş tazminatının, gemi ile makine ve donanım olarak ödenme mecburiyeti önemli bir katkıda bulunmuştur. Metal ve mühendislik sanayilerinin ham maddesi demirin ve sanayi için gerekli enerji kaynağı petrolün Rusya’dan temini; buna karşılık söz konusu ülke ile yapılan uzun vadeli ticari ve ekonomik iş birliği anlaşmalarıyla sanayi üretiminin bu ülkeye satışı ve üretim fazlasının da diğer batı ülkelerine pazarlanması, sanayi altyapısının etkin kullanımını sağlamıştır. Ülkede 1950’li yıllarda başlayan hızlı sanayileşmeyle birlikte güçlü metal ve orman ürünleri sanayi oluşmaya başlamıştır. Fin ekonomisi, 1980’li yılların başına kadar kamu müdahalelerini de içeren piyasa ekonomisi kurallarıyla oldukça başarılı bir şekilde yürütülürken, ülke ham madde, enerji ve bazı üretim girdilerini ithal etmeye devam etmiştir. Ülke, soğuk iklimi nedeniyle temel tarımsal ürünlerde ihtiyaçları karşılayacak kadar gelişebilirken, orman ürünlerinin işlenmesi, mühendislik, telekomünikasyon ve elektronik sanayilerinde ise küresel rekabetçiliğini çok güçlendirmiştir. Finlandiya son yıllarda, bilişim teknolojileri, oyun, temiz teknolojiler ve biyoteknoloji alanlarında da önemli ilerlemeler kaydetmiştir.  

SANAYİ SEKTÖRLERİ MAKİNE İMALAT GSYİH’NİN YÜZDE 30’UNU SANAYİSİ OLUŞTURUYOR ÜLKE SANAYİ

Ülke ekonomisi büyük oranda hizmet sektörüne dayanmaktadır. Hizmet sektörleri iş gücünün dörtte üçünü ve milli gelirin yaklaşık yüzde 70’ini karşılarken, sanayi sektörleri de özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ekonomisinin taşıyıcı gücü olmuştur. Sanayi, hâli hazırda milli gelirin yaklaşık yüzde 30'unu karşılamaktadır. Bu alanda öne çıkan alanlar ise orman ürünlerinin işlenmesi, metalurji, makine, elektronik, gemi inşa sanayisi, tekstil, gıda ve kimya sanayisidir. Ülkede tarımsal faaliyetler iklim ve coğrafyanın etkisiyle sınırlı düzeyde gerçekleştirilirken, yetiştirilen başlıca  ürünler arpa, buğday, patates ve şeker pancarıdır. Ormancılık ve balıkçılık faaliyetleri ise Fin tarımsal faaliyetlerinde başat alanlardır. Ülke, orman varlığı açısından dünyada ilk sıralarda yer almaktadır. Orman ürünleri, odun, odun kömürü ve kâğıt üretimi ülke ekonomisi ve ihracatı için çok önemlidir.  

İHRACATTA MAKİNE ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP

Finlandiya, dış ticarette nüfusuna göre önemli bir potansiyele sahiptir. Toplam hacim 2023’te 82,4 milyar doları ihracat, 82,7 milyar doları ithalat olmak üzere toplamda 165 milyar doların üzerinde gerçekleşmiştir. Finlandiya’nın dış ticaretteki en önemli pazarı ise AB ülkeleridir; AB ülkeleri toplam dış ticaret hacminin yaklaşık yüzde 60’ını karşılamaktadır. Bununla birlikte ülkenin önemli ticaret ortakları arasında Çin, Rusya ve ABD de yer almaktadır. Bununla birlikte, pek çok sektörde yüksek ihracat hacmi ile önemli üretim kapasitesine ulaşmış olan Fin sanayisi, dünya ekonomilerindeki istikrarsızlık ve krizler gibi dışsal etkilere de çok açıktır. Esas olarak elektrikli ve elektronik ürünler, kâğıt ve metal sanayisinde yaratılan katma değere aşırı bağımlı bir sanayi yapısına sahip olan Finlandiya, muhtemel dışsal ekonomik krizlerin etkisini en aza indirmek için ürün ve pazar çeşitliliği arayışına da devam etmektedir. Finlandiya ihracatını belli başlı ürün grupları itibariyle incelediğimizde ise en büyük ihraç kalemlerini makine ve aksamları, mineral yakıtlar ve yağlar, elektrikli makine ve ekipmanlar, kâğıt ve karton ürünleri ile demir çelik ürünlerin oluşturduğunu görüyoruz. Ülkenin ithalatında etkili olan belli başlı sektörler ise mineral yakıtlar ve yağlar, makine ve aksamları, elektrikli makine ve ekipmanlar, otomotiv ve yan sanayisi ve demir çelik ürünleri olarak sıralanıyor. 

İKİLİ TİCARETTE SINIRLI İLERLEME VAR

Diğer AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında Finlandiya’nın pazar büyüklüğü ve navlun maliyetleri, coğrafi uzaklık, işgücü ve vergi maliyetlerinin yüksekliği itibarıyla Türk ihracatçısının dikkatini çekmediği görülüyor. Bu kapsamda, Türkiye’den gönderilen bazı ürünlerin doğrudan Finlandiya’ya yönlendirilmediği, AB ülkelerine sevk edilen serbest dolaşımdaki ürünlerin İsveç, Danimarka, Hollanda veya Almanya’daki aracı ya da yatırımcılarla Finlandiya’ya sevk edildiği de görülüyor. Öte yandan, Finlandiya’da genel anlamda Türk ürünlerine karşı olumsuz bir ön yargı bulunmadığı söylenebilir. Bu çerçevede iyi tesis edilmiş ticari ortaklıkların uzun süreli iş olanakları yaratabileceği de öngörülmektedir. Esas olarak Türkiye ve Finlandiya birbirlerini tamamlayıcı sanayi yapısına sahiptir. Bunu mevcut dış ticaret verileri ile Türkiye’deki Finlandiya yatırımlarından da takip etmek mümkündür. Diğer taraftan, Türkiye’nin imalat gücü ve rekabet özellikleri geleneksel ihraç pazarlarıyla değerlendirildiğinde, ekonomik ilişkilerin gelişmesi için önemli bir potansiyel bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu kapsamda, özellikle AB Gümrük Birliğinin sağladığı alt yapı çerçevesinde Finlandiya’nın pek çok sanayi ve tüketim ürününü rekabetçi fiyatlarla Türkiye’den temin etmesi söz konusudur. Geçtiğimiz yıl 2,4 milyar dolar olarak gerçekleşen ikili ticarette Türkiye’den Finlandiya’ya ihraç edilen ürünler demir çelik, makineler, motorlu kara taşıtları, elektrikli makine ve cihazlar, örme giyim eşyası ve aksesuarları, metal cevherleri, dokuma hazır eşya, plastikler ve mamulleri ile seramik mamulleri olurken, Türkiye’nin Finlandiya’dan ithalatında öne çıkan ürünlerse makineler, demir ve çelik, kâğıt ve karton ürünleri, elektrikli makine ve cihazlar, selülozik madde hamurları, plastikler ve mamulleri, mineral yakıtlar ve yağlar, ağaç ve ahşap eşyalar, odun kömürü, motorlu kara taşıtları ile optikler ve ölçü aletleri olarak sıralanıyordu. MAKİNE TİCARETİNDE SATTIĞIMIZIN İKİ KATINI SATIN ALIYORUZ Ülkenin ekonomik verileri ve makine özelinde güncel ticaret rakamlarını incelediğimizde, BM İstatistik Bölümü verilerine göre Finlandiya’nın makine ihracatının, 2023’te yüzde 12 artarak 14,4 milyar dolar olarak kayda geçtiğini görüyoruz. Finlandiya’nın en çok makine ihraç ettiği ülkeler sıralamasında ise ilk sırada 1,3 milyar dolarla ABD, ikinci sırada 1,1 milyar dolarla Almanya ve üçüncü sırada 1 milyar dolarla İsveç yer alıyor. 2023’te Türkiye, Finlandiya’dan gerçekleştirdiği makine ithalatında yüzde 89’luk artışla 12’nci sırada yer alırken, 378 milyon dolar değerinde makine alımı yapmıştı. Bu dönemde Finlandiya’nın Türkiye’ye gerçekleştirdiği 1,4 milyar dolarlık toplam ihracat içindeki makinenin payı da yüzde 28 olarak kayda geçti. Aynı dönemde Finlandiya’nın toplam ihracatının 82,4 milyar dolar olduğunu ve makine ihracatının toplam ihracattan yüzde 18 pay aldığını da söyleyelim. Diğer yandan, makine ithalatının, 82,7 milyar dolarlık toplam ithalattan yüzde 14 pay aldığı Finlandiya’da, geçtiğimiz yıl 11,5 milyar dolar tutarında makine ithal edildi. BM İstatistik Bölümü verilerine göre Finlandiya’nın en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında 2,3 milyar dolarla Almanya yer alıyor. Listenin ikinci sırasında bulunan Çin’den 1,4 milyar dolar değerinde makine ithal edilirken, üçüncü sıradaki İsveç’ten 2023’te ithal edilen makinelerin değeri ise 1,1 milyar dolar oldu. Bu dönemde Finlandiya’nın makine ithalatında 28’inci sırada yer alan Türkiye’den de yüzde 9,4’lük düşüşle 193 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirildi. Bu veriyle, Finlandiya’nın toplam 11,5 milyar dolarlık makine ithalatından 2023’te Türkiye’nin aldığı payın yüzde 1,7 oranında gerçekleştiğini; Finlandiya’nın Türkiye’den yaptığı 1 milyar dolarlık toplam ithalat içinde makinenin payının ise yüzde 19 olduğunu söyleyebiliriz.

FİNLANDİYA İLE TİCARETTE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

1. Finlandiya bir kuzey ülkesi olmasına rağmen, Finlandiyalılar kendile- rini İskandinav olarak görmezler; tarihleri ve uluslarıyla gurur duyarlar. 2. Finlandiyalılar muhafa- zakâr ve kendi özellerine sıkı sıkıya bağlı insanlar- dır. Hiç kimseye dini, işi ve siyasi görüşü gibi şahsi soru sormayın. 3. Sauna, Finlandiyalıların kutsal bir geleneğidir. İş görüşmeleri saunalarda ya da yemek sonrası saunalarında gerçekleşti- rilebilir. Sağlık sorununuz yoksa sauna davetini reddetmeyin. 4. Öğlen yemeklerinde her zaman iş konuşulabilir. Ancak akşam yemeklerin- de iş konuşulmaz, bunun için kahve sonrasını beklemelisiniz. Akşam yemeklerinde kahve ve konyak servisi bitiril- meden ayrılmak doğru olmaz. 5. Finlandiyalılar sade, mü- tevazı ve gerçekçi insan- lardır; muhataplarının da o şekilde davranmalarını beklerler. 6. İş toplantıları için klasik resmi takım elbise önerilir; temiz ve düzgün olmak şartıyla rahat kıya- fetler de giyilebilir. 7. Toplantıda muhatabınız ceketini çıkarmadıkça siz de çıkarmayın. Yemek da- vetinde de aynı uygulama geçerlidir. 8. Ne tür bir ortam olursa ol- sun, bir topluluğa girdiği- nizde ve oradan ayrılırken, çocuklar dâhil herkesin elini sıkmanız gerekir. 9. El sıkma hafif sert olmalı ve göz teması kurulmalıdır. 10. Finlandiyalılarla konuşur- ken arada biraz mesafe bırakılmalıdır. 11. Finlandiyalılar kucaklaş- mak, öpüşmek ve dokun- mak gibi fiziksel temaslar- dan hoşlanmazlar. 12. Finlandiyalılar çat kapı gelinmesinden hiç hoşlanmazlar. Muhakkak önceden randevu alınması gereklidir. Dakikliğe çok önem verirler ve mu- hataplarından da aynı davranışı beklerler. Randevulara biraz erken gitmek de yararlı olur. 13. Finlandiyalılar bir gündem çerçevesinde görüşmek ve görüşme öncesinde katılımcıların özgeçmişleri görmek isterler. 14. Finlandiyalılar pragmatik olup toplantılarda doğru- dan doğruya iş konularına girerler, toplantının baş- langıcında sohbet etmeyi gereksiz ve lüzumsuz bulurlar. 15. Toplantının kısa ve sonuç odaklı olması istenir. İş için önce sosyalleşmek veya yüz yüze görüşmek gerekli görülmez. E-posta yoluyla da iş bağlantısı yapılabilir. 16. Toplantılarda 2-3 dakika- lık sessizlik çok normal- dir; siz de bu sessizliği bozmayın. 17. Toplantıda sunum yaptığı- nızda çok soru sorulması, sunumun iyi hazırlanma- dığı anlamına gelir. Ayrıca, Finler çevre, enerji ve- rimliliği, kurumsal sosyal sorumluluk gibi hususlara yüksek önem verdiğinden, sunulan projelerde bu hususların ön plana çıka- rılması ve vurgulanması faydalı olacaktır. 18. Toplantıda söylediğiniz her şey çok ciddiye alınır. Verilen sözlerin zamanın- da tutulması beklenir. 19. Finlandiyalılar açık sözlü- dürler ve düşündüklerini söyler, sizin de açık ve net olarak düşündüğünüzü söylemenizi beklerler. 20. Karar alma aşamasında tüm çalışanların fikri alınır. Zaman zaman orta düzeyli bir yönetici karar alma mekanizmasında daha etkin olabilir. 21. Eleştiri birini aşağılamak için değil işin doğru yapıl- ması içindir. 22. Finlandiyalılarla iş yapmak sabır ve zaman gerektirir. 23. Finlandiya’da haziran, temmuz ve ağustos ayları tatil aylarıdır. 


Kaynak: 1) Özkan Aydın, Uluslararası İş Kültürü, Sayfa 104-109, 2) Ticaret Bakanlığı, Finlandiya Pazar Bilgileri Raporu