ŞİRKETLERİN NET SATIŞ HASILASI (CİRO) ÜZERİNDEN EKONOMİK AKTİVİTENİN NE DERECE CANLI OLDUĞUNU ÖLÇEBİLİRİZ. ANCAK DAHA ANLAMLI BİR ANALİZ İÇİN BAŞKA DEĞİŞKENLERE DE BAKMAK GEREKLİ: İHRACAT VE KATMA DEĞER GİBİ. BU ÜÇ DEĞİŞKENİN ORTAK PAYDASINDA YER ALAN İLLER, ÜRETİM, İHRACAT VE KATMA DEĞERİN GERÇEK ŞAMPİYONLARI OLABİLİRLER.

Yazımızın konusunun netleşmesi açısından öncelikle başlıkta söylemek istediğimiz biraz daha açmam gerekiyor. Bildiğimiz üzere şirketlerin net satış hasılası üzerinden ekonomik aktivitenin ne derece canlı olduğunu ölçmek mümkün; örneğin bir şehirdeki firmaların ciroları bir önceki yıla göre reel olarak artış göstermişse, o şehirde ekonomik büyümenin gerçekleştiği söylenebilir. Nedenlerine ilişkin bir değerlendirme yapılamasa da ciro kavramı bu yönüyle önemli bir göstergedir. Ne var ki bu göstergenin daha anlamlı olması açısından beraberinde incelenmesi gereken başka değişken-lere de ihtiyaç var. Elbette listeye çok farklı göstergeler eklenebilir ancak bunlardan ikisinin diğerlerine göre daha ağır bastığını düşünüyorum: İhracat ve katma değer. Katma değeri en basit şekliyle, bir malın üretiminin her bir aşamasında o malın değerine yapılan eklemeler şeklinde tanımlayabiliriz. Katma değer hesabında, bir malın piyasa değeri ile bu malın üretim sürecinde kullanılan girdilerin değeri arasındaki fark alınır. GSYİH üretim yöntemiyle hesaplanmasında bu katma değer esas alınır ve buna göre bir şehirdeki firmalar ciro yaparken aynı zamanda katma değerde yaratıyorlarsa, bu durumda şehrin nitelikli bir büyüklüğe sahip olduğu iddia edilebilir.Son olarak ilin ihracatı tek başına dışarıya satılan malın değeri olarak görülmemelidir. Şehrin ihracat miktarının yüksek olması, ildeki üretimin niteliğinin yüksek olduğunu, uluslararası rekabet gücüne sahip olduğunu da ortaya koyar.Bu üç göstergeye birlikte bakıp, her üç göstergede de öne çıkan şehirleri belirlediğimizde, ekonomik altyapısı en güçlü illeri de ortaya koymuş olabiliriz. Ancak bunu yaparken karşılaşacağımız iki sorun bulunuyor: İlk olarak nüfusu çok olan iller başta ciro olmak üzere diğer göstergelerde açık ara öne çıkacaklardır; ikincisi de ilin gerçek ihracat ve ciro rakamları üzerinden yani ihracat cirosunun şirketin merkezinin bulunduğu şehirde değil de üretimin yapıldığı ya da ihracatın gerçekleştiği şehirde olacak şekilde analiz yapılması gerekiyor. Bahse konu birinci sorunu, kişi başına düşen rakamlarla analiz yaparak aşabiliyoruz. Böylece şehir ne kadar büyük olursa olsun, bu ekonomik aktiviteyi gerçekleştiren kişi sayısına bölerek şehrin gerçek durumunu anlayabiliriz. İkinci sorunu ise üç ayrı veri seti kullanarak çözebiliriz:İlk veri setimiz TÜİK tarafından 2024 yılı başında açıklanmaya başlayan “Faaliyet İllerine Göre İhracat İstatistikleri” olacak. Bu yılın başına kadar herhangi bir ihracatçı firmanın vergi kaydı neredeyse, yani merkezinin bulunduğu şehir hangisiyse söz konusu firmanın tüm ihracatı o ilin ihracatı olarak yazılıyordu. Örneğin fabrikası Konya’da olmasına rağmen şirketin merkezi İstanbul ise resmi kayıtlardaki ihracat İstanbul’un ihracatı olarak görünüyordu. Bu da ister istemez başat illerin normalden çok daha büyük görünmesine neden oluyordu. Faaliyet İllerine Göre İhracat İstatistiklerinde ise firmaların üretim yerleri dikkate alınarak ihracat rakamları şehirler arasında dağıtılıyor.İkinci veri setimiz, TÜİK tarafından açıklanan “Bölgesel Katma Değer Tabloları” olabilir. Cari fiyatlarla iller bazında GSYİH istatistiklerinden “gayrisafi katma değer” değeri, şehirdeki sektörler tarafından yaratılan katma değeri göstermesi açısından önemlidir.Son veri seti ise Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Girişimci Bilgi SistemiVerileridir. Girişimci Bilgi Sisteminde (GBS) üretimin yapıldığı il neresiyse firmanın cirosunun o şehre dâhil edilmesiyle birlikte ortaya şehirlerin gerçek üretim değerleri çıktı. GBS öncesinde firmanın vergi kaydı hangi şehirdeyse üretimi de o ile yazılıyordu.Bu analize konu olan veriler 2022 yılına ait olup ciro, ihracat ve katma değer verileri kişi başına olacak şekilde hesaplanmıştır.Şimdi kısaca analiz sonuçlarına bakalım. Sayfada göreceğiniz üç tabloda her üç gösterge için Türkiye’nin illeri büyükten küçüğe sıralanıyor. Kişi başına ihracatta Kocaeli, Tekirdağ ve Sakarya listenin ilk üç sırasında yer alıyor. Dikkat edileceği üzere ilk 10’da İstanbul ve Ankara yer almıyor. 10’unca sırada Çorum yer alıyor ki Çorum kişi başına net satışlarda da (ciro) ilk sırada yer alıyor. Analizi ciroya göre yaptığımızda İstanbul’un üçüncü sıraya yerleştiğini de görüyoruz. Son olarak kişi başına katma değerde ise Kocaeli, İstanbul ve Tekirdağ ilk sıralarda yer alırken, Ankara dördüncü sırada kendisine yer bulabiliyor.Analizi basitleştirmek adına söz konusu üç tablonun her üçünde de ilk 10’a girmeyi başaran sadece dört il görülüyor: Kocaeli, Tekirdağ, İzmir ve Bursa. Bu dört ili de kendi içinde sıralayabiliriz: Kocaeli iki tabloda birinci sırada, birinde ikinci sıradadır. Buna göre hem ciro hem katma değer hem de ihracatta fark yaratan ilk şehrin Kocaeli olduğu nettir ve incelenen değişkenler çerçevesinde Türkiye’de ekonomik altyapısı en sağlam ilin Kocaeli olduğunu net bir şekilde söyleyebiliriz.Tekirdağ da her üç listede ilk beştedir. Her üç listede de Kocaeli’nin gerisinde kalan Tekirdağ’ın yeri, şampiyonlar liginin ikinci sırası olarak belirlenebilir.Üç listede de altıncı sırada yer alan İzmir’i ise ciro, katma değer ve ihracat üçlü sac ayağının üçünü de hayata geçirmeyi başaran üçüncü ilimiz olarak belirlememiz mümkün.Bu üçlünü ardından gelen ve üç listede de sırasıyla 6, 8 ve 9’uncu sıralarda kendine yer bulan Bursa da önemli bir performans gösteren şehrimizdir.Kişi başına ihracatta ilk 10 listesine giremeyen İstanbul ve Ankara, diğer iki değişkende (net satışlar ve katma değer) varlık göstermelerine rağmen şampiyonlar ligine dâhil olamıyorlar.