YENİ ORTA VADELİ PROGRAM (OVP), POTANSİYEL İHRACAT PAZARLARINA YÖNELİK YENİ TİCARET ANLAŞMALARI İMZALAMAK İÇİN TİCARET DİPLOMASİSİ ARAÇLARINI ETKİN BİR ŞEKİLDE KULLANMAYI HEDEFLİYOR. PROGRAM KAPSAMINDA, “KALKINMA YOLU PROJESİ” GİBİ BÖLGESEL PROJELERE ÖNCELİK VERİLECEK, ORTA ASYA ÜLKELERİ VE TÜRK DÜNYASI İLE TİCARİ İŞ BİRLİKLERİ HEM İKİLİ HEM DE ÇOK TARAFLI PLATFORMLARDA GÜÇLENDİRİLECEK.


Yeni OVP döneminde, potansiyel ihracat pazarlarına yönelik yeni ticaret anlaşmaları imzalanması, stratejik iş birliklerinin ülke öncelikleri doğrultusunda desteklenmesi için jeoekonomik politikalara odaklanılması planlanıyor. OVP ile üretkenliği artırmak, Ar-Ge ve yenilikçiliği desteklemek, yeşil ve dijital dönüşümü hızlandırmak hedeflenirken, beşerî sermayenin güçlendirileceği, iş gücü piyasasını daha etkin hale getirileceği, yatırım ortamını iyileştirerek ve kayıt dışılığı azaltarak sürdürülebilir büyümenin sağlanacağı vurgulanıyor. Bu kapsamda, ihracatta rekabetçiliğin artırılması ve yeni pazarlarda güçlenme, yerli üretimin korunması ve ithalat bağımlılığının azaltılması, cari işlemler dengesinde kalıcı iyileşme, enflasyonla mücadele ve piyasa dengesinin güçlendirilmesi, dış ticarette iş süreçlerinin ve ihracat işlemlerinin kolaylaştırılması hedefleri doğrultusunda stratejik adımlar atılacağı da kaydedilirken, 2026 yılı mal ihracatı için 282 milyar dolar hedefi belirlenmiş durumda. Program döneminin sonunda ise mal ihracatının 308,5 milyar dolara ulaşması amaçlanıyor. Ürün ve pazar çeşitliliğinin artırılacağı vurgulanan OVP’de, dünya ticaretinden alınan payın yükseltileceğinin de altı çiziliyor. Aynı zamanda dost, yakın ve uzak ülkeler başta olmak üzere, farklı pazarlara ilişkin ikili ve çok taraflı diyalog mekanizmalarından faydalanılacak; stratejik önemdeki Kalkınma Yolu Projesi dâhil, bölgesel bağlantısallık projelerinin ülke öncelikleri doğrultusunda desteklenmesi için jeoekonomik politikalar sürdürülecek ve Orta Asya ülkeleri ve Türk Dünyası ile iş birliği hem ikili düzeyde hem de çok taraflı platformlarla güçlendirilecek. Diğer yandan, yurt dışında gerçekleştirilen kalkınma iş birliği projeleri aracılığıyla mal ve hizmet alımları ile yapım işlerini yüklenen firmaların daha geniş pazarlara yönelmelerini sağlayacak mekanizmalar da geliştirilecek. 

BİLİM VE TEKNOLOJİ DİPLOMASİSİ DE YÜRÜTÜLECEK

Bilim ve teknoloji diplomasisine odaklanılarak, yapay zekâ başta olmak üzere dijital ve çığır açan teknolojilere ilişkin ikili ve çok taraflı iş birlikleri üzerinde durulacak. Bu hedefler doğrultusunda hizmet ticareti alanındaki potansiyelin daha etkin kullanılması için çalışmalar yürütülecek; küresel ölçekteki yeni eğilimler yakından takip edilerek turizm, lojistik ve taşımacılık, bilişim, finansal hizmetler ve danışmanlık, eğitim, sağlık ve spor turizmi, fuarcılık, kültür endüstrileri, yurt dışı müteahhitlik ve teknik müşavirlik, yeşil hizmetler sektörlerinde uluslararası pazarlarda markalaşma ve rekabet gücü odaklı döviz kazandırıcı hizmet ticareti desteklenecek. 

İTHALATA BAĞIMLILIK AZALTILACAK

İthalata bağımlılığın azaltılmasına yönelik çalışmalar da bu hedefleri destekler nitelikte olacak. Özellikle son yıllarda arama ve üretim faaliyetleri sayesinde ekonomiye kazandırılan rezervlerin ithalat bağımlılığını azaltmaya katkısı sürdürülecek. Enerji ve diğer kritik emtialar gibi unsurların yurt içinde üretimi teşvik edilecek, tüketim malı ithalatına talep sınırlandırılacak. Türkiye’nin bölgesel enerji ticaret merkezi olması hedefiyle çalışmalar yürütülecek. Uluslararası yükümlülükler kapsamında yerli üretimin korunmasını sağlayacak önlemler yürürlüğe konulacak. Benzer şekilde, ulusal sağlık sisteminin ihtiyaç duyduğu tıbbi ürün ve teknolojilerin geliştirilmesi amacıyla aşı, ilaç, tıbbi cihaz, tanı kiti ve yapay zekâ tabanlı sağlık teknolojilerinin araştırma ve ürün geliştirme çalışmaları yürütülerek yerli ürünler geliştirilecek. Yeni OVP’yi ve OVP’de planlanan ihracat yol haritasını değerlendiren İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ise şu değerlendirmelerde bulunuyor: “Özellikle teknolojide dışa bağımlılığı azaltacak ve uluslararası rekabetçiliği artıracak şekilde Ar-Ge temelli yatırımların güçlendirilmesi, yeşil dönüşüm sürecinin düşük karbonlu üretim, kaynak verimliliği ve döngüsel ekonomi gibi uygulamalarla hızlandırılacak olması, KOBİ’ler başta olmak üzere firmaların dijital dönüşümüne yönelik kabiliyet ve kapasitelerinin desteklenmesi, genç ve dinamik nüfusun yetkinliklerinin geliştirilmesine yönelik başta mesleki ve teknik eğitim olmak üzere eğitimin kalitesi ve iş gücüyle uyumunun güçlendirilmesinin hedeflenmesi, reel sektör şirketlerinin sermaye piyasalarının sunduğu imkânlardan daha fazla yararlanabilmesi için sürdürülebilir finansman araçlarının geliştirilmesi gibi hususlar başta olmak üzere, programın çok daha reformist bir bakış açısına sahip olmasını üretim hayatımız açısından önemli ve kıymetli buluyoruz. Enflasyonla mücadele ve bu kapsamda finansal istikrar hedefinin yeni OVP’de de kararlılıkla korunmasını önemsiyor, programın ekonomiyi ve üretim hayatını verimlilik, rekabetçilik ve sürdürülebilirlik odaklı bir yapıya taşımasını umut ediyoruz.”

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından üç yıllık bir perspektif ile müştereken hazırlanan Orta Vadeli Program (2026-2028) tam metnine burayı tıklayarak ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın OVP (2026-2028) tanıtım toplantısında yaptığı sunum belgesine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.