Bahceşehir universitesi muhendislik fakultesi dekanı prof. dr. erol sezer, mekatronik muhendisliği bolumunun misyonunu, turkiye’ye ve dunyaya, 'akıllı' urunleri tasarlayacak, yapacak, calıştıracak muhendisler yetiştirmek...
Son yılların popüler mesleklerinden biri olan Mekatronik Mühendisliği 1960’larda ilk kez Japonya’da kavram olarak ortaya çıktıktan sonra 1990’ların başında da Türkiye’de de adı- nı duyurdu. Mekatronik mühendisliğinin gelişmesiyle birlikte, üretimde kullanı lan makinelerin hassasiyetleri ve doğ- rulukları, buna paralel olarak da verimlilikleri artıyor. 1998 yılında kurulan Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Sezer, Mekatronik Mühendisliği Bölümünün misyonunun, Türkiye ve Dünya için, ‘akıllı’ ürünleri tasarlayacak, yapacak, çalıştıracak mühendisler yetiştirmek olduğ unu söylüyor. Moment Expo’nın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Sezer, Mekatronik Mühendisli- ği’nin kavram olarak Japonya’da ortaya çıktığını ve oradan dünyaya yayıldığını söylüyor. Prof. Dr. Sezer ‘mekatronik’i katkılarını sağlamalarıdır. şöyle açıklıyor: “Makine, elektronik, kontrol ve bilgisayar mühendisliklerinin bir kombinasyonu olup; işlevleri mekanik, elektronik, bilgisayar ve yazılım teknolojilerinin bütünleştirilmesine dayanan ve gelişmiş ürün, işlem ve sistemler kurmak için kullanılan ürünlerin tasarı- mı ile ilgilenen disiplinlerarası bir mühendislik dalıdır.”
MEKATRONİK 2000’LERDE ADINI DUYURDU
Türkiye’de mekatronik mühendisliği eğitiminin 1990’lı yılların başında başladığı na değinen Prof. Dr. Sezer, bu mühendislik dalının ismini ise 2000’li yıllarda yoğun biçimde duyurduğunu ekliyor. Prof. Dr. Sezer, hızla sanayileşmekte olan ülkelerin başında gelen Türkiye’de, bu yöndeki ivmeyi artırmak için otomasyon ve üretim kalitesinin artırıl masının önem kazandığını söylüyor. Mekatronik mühendislerinin bu noktada devreye girdiğini aktaran Prof. Dr. Sezer, “Sanayide çok sayıda mekatronik mühendisine ihtiyaç olmasına rağmen mezun sayısı yeterli olmadığından talebe yeterli ölçüde cevap verilememektedir” diyor. Prof. Dr. Sezer ayrıca, mekatronik biliminin Türkiye’de çok yeni bir mühendislik dalı olması nedeniyle insanların yeterince bilgiye sahip olmadığını belirterek, bu nedenden dolayı bu bilim dalı- nın getireceği yeniliklerden yeterince yararlanılamadığını sözlerine ekliyor. Bahçeşehir Üniversitesi olarak üniversite- sanayi işbirliğine son derece önem verdiklerine de değinen Prof. Dr. Sezer şöyle devam ediyor: “Hatta Mühendislik fakültesine bağlı olarak çalışan bu amaçla kurulmuş bir birim mevcuttur. Bu birimim amacı sanayinin ihtiyaç duyduğu sorunlara çözüm bulmaktır. Buna ek olarak mezunlarımızın ve öğ- rencilerimizin tanınabilirliğini artırmak amacıyla, öğrenciler mezun olmadan sanayi ile tanışmalarını sağlamak amaçlı özel programlar yapılmaktadır. Bu programlar önümüzdeki dönem uygulamaya konulacaktır.
” SANAYİNİN İHTİYAC DUYDUĞU MUHENDİSLER
Prof. Dr. Sezer, mekatronik mühendisli- ğinin gelişimi sonucu, üretimde kullanı- lan makinelerin hassasiyetlerinin, doğ- ruluklarının ve buna bağlı olarak verimliliğ in artması sağlanarak; kullanılan hammaddenin, enerjinin ve üretim süresinin maliyetinin azalacağını söylüyor. Prof. Dr. Sezer, birçok konuda teknoloji üreten ABD ve AB ülkeleri ile karşılaştı- rıldığında Türkiye’nin mekatronikte izlemesi gereken yol haritasını ise şöyle açıklıyor: “Tübitak veya yüksek teknoloji kullanan ve üretim yapan endüstriyel kuruluşların üniversitelerle işbirliği yaparak mekatroniğe yönelik Ar-Ge çalışmaları nı desteklemeleri en uygun yol olacaktır. Üniversiteler de, sanayinin ihtiyaç duyduğu, bilgi ve beceri birikimi yüksek, teknolojiye hakim mühendisleri mezun etmelidirler.” Mekatronik sektöründe uluslararası pazarlarda teknoloji geliştirmenin çok önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sezer, bu noktada sektöre ve üniversiteye düşen görevleri ise şöyle sıralıyor: “Sektöre düşen görev, AR-GE çalışmaları na kaynak ayırmak, kaynak ayıramı- yorsa bir üniversite ile işbirliğine giderek kendisine sektörde avantaj sağlayacak projeler üretmelidir. Üniversiteler ise sanayi ile yapılan işbirliği neticesinde kazandıkları bilgi ve tecrübelerini öğrencilere aktarmalıdır.
” BUTECH İLE SANAYİ İŞBİRLİĞİ SAĞLANDI
Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nin Türk firmalarına verdiği somut hizmetlere de değinen Prof. Dr. Sezer, Ar-Ge çalışmaları, problem çözme gibi konularda sektöre katkılarını ise şöyle açıklıyor: “Bu amaçla Mühendislik Fakültesi bünyesinde BUTECH adını niverdiğ imiz bir birim kurulmuştur. Bu birimin misyonu, Türkiye’de savunma, elektronik ve iletişim dahil olmak üzere, çeşitli endüstriler için geliştirilmekte olan projeleri hayata geçirmek ve bu sı- rada öğrencilerimizin bu projelere katkı larını sağlayarak kendilerine yeterli seviyede iş tecrübesi kazandırabilmektir. BUTECH, akustik, titreşim ve e-ink alanlarında çalışan profesyoneller için sertifika ve uygulama programları düzenlemektedir bunun yanında Uğur Bilgi Teknolojileri, Sensorfence LLC., T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Polytec Gmbh, 01dB-Metravib, dB-KES Ltd. Şti. ile, çeşitli çözüm – proje ortaklıkları yapmaktadır.
” GENC UNİVERSİTENİN GENC BOLUMU
Bahçeşehir Üniversitesi’nin sadece 10 yıl önce, Mühendislik Fakültesi’nin ise 4 yıl önce kurulduğunu aktaran Prof. Dr. Sezer, yeni bir üniversite olmalarına rağmen fakültelerinde, mekatronik mühendisliğ ince kullanılan robotik, endüs- triyel kontrol, algılayıcılar, sensörler laboratuvarları ve bunların yanında tüm mühendislik öğrencilerinin yararlandığı bilgisayar, elektrik-elektronik laboratuarları nın mevcut olduğunu söylüyor. Prof. Dr. Sezer sektörden beklentilerini ise şöyle açıklıyor: “İlk olarak öğrencilerimize sanayide staj imkanları sağlanması, buralardan elde ettikleri tecrübeleri bizlerle paylaşmalarıdır. Bu şekilde bizde sanayinin ihtiyaçları doğrultusunda derslerimizde gerekli düzeltmeleri yapabiliriz. İkinci olarak üniversiteler ile olan her türlü işbirliğini artırma yoluna gidilmeli, bir örnek vermek gerekirse; amaçlarına yönelik nasıl mezunlar istediklerini üniversiteye gelerek öğrencilerle paylaşabilirler. Bu öğrencileri olumlu yönde motive edecektir. Fabrikalara yapılan öğrenci gezileri teşvik edilmeli, öğrencilerin fabrikayı yakından tanımalarına fırsatı verilmelidir.” Üniversite sanayi işbirliğinde doğru işleyen unsurlardan en önemlisinin “niverdi yet’ olduğunun altını çizen Prof. Dr. Sezer, “Her iki taraf da bu işbirliğine sıcak bakmakta ve bunun için bir takım girişimlerde bulunmaktadırlar. Ancak, sanayi bir an önce ürüne ulaşmayı hedeşerken, birincil amaçları proje olmayan üniversitelerde bu işbirlikleri maalesef çoğunlukla başarısız olmaktadır. İşbirli- ğini güçlendirmek için her iki tarafın da hedeşeri doğru ve gerçekçi olarak ortaya koymaları gerekmektedir” diye konuşuyor.
HEDEF: BAŞARI DUZEYİNİ İLERLETMEK
Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Sezer Mekatronik Mühendisliği Bölümü’nün şu anda gerçekleştirdiği faaliyetleri şöyle özetliyor: “Öğrencilere dönük faaliyetlerimiz iki ana koldan ilerlemektedir, bunlardan birincisi Mekatronik Kulübü denetiminde bir grup, Türkiye’deki çeşitli Üniversite/Kurum ve Kuruluşlarında düzenlenecek olan ‘robot’ yarışmala rına hazırlanmakta ve bu amaçla yeni öğrencileri eğitmektedirler. Öğrencilerimiz geçen yıllarda bu yarışmalardan birincilik dahil bir çok ödül almışlardır. İkinci ve daha büyük bir projemiz ise TUBİTAK’ın düzenli olarak düzenlediği güneş enerjili araba yarışına katılmaktır. Bunun için daha önce kullanılan araç değil de, sıfırdan yeni bir araç geliştirerek önceki başarı düzeyini daha ileri götürmek hedeşenmiştir. Bu amaçla sponsor araştırmaları başlamış, araca ilişkin çizimlerin ilk halleri ortaya çıkmı ştır. Bahçeşehir Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Bölümünün misyonu, ülkemize ve dünyamıza, ‘akıllı’ ürünleri tasarlayacak, yapacak, çalıştıracak mühendisler yetiştirmektir.
” ENDUTRİYELE İC İCE MUHENDİSLİK EĞİTİMİ
Prof. Dr. Erol Sezer, Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nin, önde gelen bir dünya üniversitesi olma vizyonu ve güncel teknolojileri özümseyip, yenilerini üretme misyonu doğrultusunda, çağdaş, kaliteli ve endüstriyle iç içe bir mühendislik eğitimi sunduğunu söylüyor. İçinde yaşadığımız dünyanın sorunlarına yaratıcı bilimsel çözümler üreten, lider mühendisler yetiştirdiklerinin belirten Prof. Dr. Erol Sezer şöyle devam ediyor: “Fakültemizdeki bölümlerin ders programlarının ve içeriklerinin hazırlanmasında, toplumun bugünkü ve gelecekteki gereksinimleri dikkate alınmış ve mezunlarımızın küreselleşen dünyanın her yerinde başarı ile görev alıp, uyumlu bir şekilde çalışmaları hedeşenmiştir. Fakültemiz bünyesinde bulunan Fizik, Kimya, Akredite Hava Kirliliği Ölçüm ve Kontrol, Bilgisayar Bütünleşik Üretim, Çevre Kimyası ve Mikrobiyolojisi, Devreler ve Elektronik, Elektrik Makineleri ve Güç Sistemleri, Endüstriyel Otomasyon, Güç Elektroni- ği, Mekatronik ve Robotik, Mikroişlemciler, İşaret İşleme, Sayısal Tasarım, Simülasyon, Yazılım, ve NET laboratuarları nda ve ‘akıllı’ sınışarda işlenen dersler, öğrencilerimizin pratik yaparak kendi kendilerine öğrenmelerine ve üretmelerine olanak sağlamaktadır.” Prof. Dr. Erol Sezer ayrıca fakülte bünyesinde, Bahçeşehir Üniversitesi’nin çağdaş eğitim felsefesine paralel olarak, ABD ve Avrupa’daki seçkin üniversiteler ile öğrenci ve öğretim üyesi değişim programları ve ortak bilimsel çalışmalar yürütüldüğünü söylüyor. Bu yolla, öğ- rencilerin ufuklarının genişlediğini ve kültürel zenginliklere erişimlerinin sağ- landığının altını çizen Prof. Dr. Erol Sezer, “Öğrenciler etkin iletişim tekniklerini kullanabilen bireyler olarak topluma kazandırılmaktadır” diyor. Mühendislik Fakültesi öğrencilerinin, aldıkları temel fen bilimleri ve mühendislik derslerine paralel olarak, iş yaşamı nda kendilerine büyük katkı sağlayacak ve mesleki, endüstriyel, profesyonel gelişimlerine katkıda bulunacak konferanslara ve genel eğitim derslerine katı ldıklarını aktaran Prof. Dr. Erol Sezer, “Ayrıca, küresel rekabette onlara artı değer katacak alana-özgü sertifikalarla donatılmaktadırlar” diye konuşuyor.
KISACA BAHCEŞEHİR UNİVERSİTESİ
1998 yılında Bahçeşehir Üniversitesi, Bahçeşehir Uğur Eğitim Vakfı tarafından TBMM 15 Ocak 1998 tarihinde kabul edilen 18.01.1998 tarih ve 23234 sayı lı Resmi Gazete’de yayınlanan 4324 sayılı yasa ile kuruldu. 1999’da Bahçeşehir Üniversitesi, İngilizce Program geliştirme ve uygulama konusunda Kanada New Brunswick Eğitim Bakanlığı ile işbirliği antlaşması imzaladı. Aynı yıl San Diego State University ile işbirliği antlaşması imzalandı ve resmi açılış töreni gerçekleşti. 2004 yılında Erasmus Üniversite Beyannamesi’ni aldı ve Erasmus Programlarını resmen uygulama hakkını elde etti. Aynı yıl Beşiktaş Kampüsü açıldı. 2004-2005 öğretim yılında İşletme Fakültesi, Hukuk Fakültesi, İletişim Fakültesi, Mimarlık Fakültesi ve Hazı lık Okulu Beşiktaş Kampüsü’ne taşındı. Mühendislik Fakültesi’nde Mekatronik Mühendisliği, Yazılım Mühendisliği Bölümleri açıldı. 2008’de Hong-Kong / Lingnan Üniversitesi ile protokol imzalandı. Bahçeşehir Üniversitesi’nde 396 tam zamanlı ve 140 yarı zamanlı olmak üzere toplam 536 öğretim elemanı görev yapmaktadır. 4809 lisans, 1519 önlisans, 1380 yüksek lisans öğrencisi olmak üzere toplam 7708 öğrencisi vardır. Öğrencilerin yüzde 23’ü burslu okumaktadı r. Toplam mezun sayısı 2605’dir.
MEKATRONİK NEDİR?
Mekatronik, teknolojik ürün ve tasarımda makine, elektrik-elektronik ve bilgisayar mühendisliklerinin kaynaşmasını ifade eden disiplinlerarası bir mühendislik felsefesidir. 1969 yılında Japonya’dan yola çıkmış, kısa zamanda bütün dünyada çok önemli bir yer edinmiş olan mekatronik, mühendislik tasarımı ve eğitimini derinden etkilemiştir. Üretimde mekatronik tasarım ilkelerine yer veren ülkeler, teknolojide son otuz yılda önemli yenilik ve başarılara imza atmışlardı r. Mekatroniğin tasarım ve üretimdeki bu kritik rolünün görülmesi üzerine, bugün gelişmiş ülkelerde mekatronik eğitimine devlet-üniversite-endüstri işbirliği içerisinde, giderek daha fazla ağırlık verilmektedir. Türkiye’de, gecikmeli de olsa giderek yaygınlık kazanan mekatroniğin, Türk meslekî ve teknik eğitim sistemine yeni bir anlayış getirmesi beklenmektedir. Mekatronik ürün yelpazesinin giderek genişlemesi, mekatroniğ in gelecekte de öncelikli bir mühendislik alanı olacağını göstermektedir. Mekatronik kavramı ise ilk kez 1969 yılında Japonya’nın Yaskawa Elektrik Şirketi’nde görevli bir mühendis tarafı ndan elektrik motorlarının bilgisayarla kontrolünün sağlanması için kullanı lmıştır. SPOT “ Tubitak’ın düzenli olarak düzenlediği güneş enerjili araba yarışına katıldıklarını söyleyen prof. Dr. Sezer, “Bunun için daha önce kullanılan araç değil de, sıfırdan yeni bir araç geliştirerek önceki başarı düzeyini daha ileri götürmek hedeşenmiştir” diyor.”
Prof. Dr. Erol Sezer Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Mühendislik Fakültesi bünyesinde kurduğumuz BUTECH’in misyonu, Türkiye’de çeşitli endüstriler için geliştirilmekte olan projeleri hayata geçirmek ve bu sırada öğrencilerimizin bu projelere katkılarını sağlamalarıdır.