Bursa’da 1962 yılından bu yana sac işleme ve bukum makineleri imal eden akyapak makine dunyadaki ekonomik yonelimlere bağlı olarak gelişimin ihracatı artırmaktan gectiğinin farkına varabilmiş, uretiminin yuzde 75’ini dış pazarlara...
İhracata dönük ekonomik kalkınma modeli bu gün bütün dünyada geçerliliğ ini koruyor. Günümüzde makine sektörü de dâhil olmak üzere tüm sektörlerin gelişimi ihracattaki başarılarla doğru orantılı bir hale gelmiş durumda. Dünya ekonomisindeki gelişim çizgisinin bu belirlenişi ülkemizdeki yönelimin de bu genel gidişe entegrasyonunu zorunlu kılıyor. Globalleşme sürecinde genel yönelimle daha fazla entegre olabilen Türkiye’nin ekonomik ilerlemesinin de buna paralel olarak devam edeceği hemen herkes tarafı ndan kabul görüyor. Makine sektöründe, bu genel yönelimi kavrayan ve faaliyetlerini ihracat odaklı sürdürmeye çalışan firmalarımız da bulunuyor. İhracat odaklı çalışma yürütmek demek ta- 69 moment expo bii ki sadece dış pazarlarda satış çalışmaları yürütmek anlamına gelmiyor. Aynı zamanda gelişmiş ülkelerdeki kalite, güvenlik, müşteri memnuniyeti gibi standartları üretim ve satış sonrası hizmet gibi alanlara yansıtmak, bu şekilde ülke içinde de bir bilinç sıçraması yaratarak hem ülke imajını güçlendirmek, hem de üretim kalitesinin, insan ve çevre güvenliğinin gözetildiği bir anlayış yerleştirmek anlamına geliyor. Böylesi bir gerçeklik üzerinden hareket eden AKYAPAK Makine de ihracata yönelen ve dünya pazarında hatırı sayılır konumda firmalardan biri haline gelmiş durumda. Yaklaşık 80 ülkeye 35 milyon dolar ihracat gerçekleştiren AKYAPAK Firma Müdürü Orhan Er ile hem firmaları nın hem de ülkemizde makine sektörünün mevcut durumu ve gelecek süreçler hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik.
80 ULKEYE İHRACAT
1962 yılından bu yana Bursa’da faaliyetlerini sürdüren AKYAPAK, 15 bin metrekare kapalı alana sahip teknolojik üretim tesislerinde sac işleme ve büküm makineleri imalatı ile iştigal ediyor. Firmanı n makine imalatı dededen babadan gelme bir meslek dalı olarak devam ediyor. Her geçen yıl müşteri portföyünü sektörel ve adetsel anlamda artıran firma 200 kişiden oluşan deneyimli kadrosu ile yılda ortalama olarak 2 bin adet makine üretebiliyor. AKYAPAK, son süreçte ciddi manada ihracata yüklenmiş ve bu emeğinin de karşılığını almış durumda. Firmanın yurtdışı düzenli satışlarını yaklaşık 80 kadar ülkeye gerçekleştiriliyor ve bu alanda AKYAPAK dünya pazarında Avrupa’da İtalya, Uzakdoğu’da Tayvan ve Çin Halk Cumhuriyeti firmaları ile rekabet ediyor. AKYAPAK AKBEND olarak faaliyet gösteren firma sadece makine üretmekle de kalmıyor. Orhan Er bu konuyla alakalı olarak, “Farklı sektörlerde üretim yapan, 5 kıtaya yayılmış yüzlerce kurum ve kuruluşun çözüm ortağı AKYAPAK AKBEND, Ar-Ge alanlarında sürekli yatırımına devam etmekte olup, makine parklarını geliştirme çabasında olan müşterilerine aynı zamanda danışmanlık yapmaktadı r” diyor.
AKYAPAK’TAN İLKLER
AKYAPAK AKBEND aynı zamanda ülkemizde makine sektöründe kimi ilklere de imza atmış durumda. AKYPAK bu gün 4 Toplu Hidrolik Silindir Makineleri imalatını, NC ve CNC Silindir Makineleri İmalatını, NC ve CNC Hidrolik Profil Bükme Makineleri, en büyük Kılıcına Profil Bükme Makinesi (maksimum 550 milimetre), Servo Motorlu Hassas Silindir Makinesi, CNC Servo Delik delme Makinesi, 5 Eksenli CNC boru bükme makinesi imalatlarını gerçekleştirmiş bir firma konumunda bulunuyor. Orhan Er bizlere üretmiş oldukları makineleri biraz daha ayrıntılı tanıtıyor. Er’den aldığımız bilgiler doğrultusunda AKYAPAK’ın, 2 milimetreden, 100 milimetreye kadar sac kalınlığında ve 1000 milimetreden 6000 milimetreye kadar sac genişliğinde 4 valsli hidrolik silindir makineleri üretmekte olduğunu, makinelerin valslerinin hidrolik tahrikli olup alt ve yan valslerin hidrolik olarak aşağı yukarı hareket ettiğini ve üst vals mili kapağını açma ve kapama, üst milin otomatik olarak yukarı kalkma işleminin kumanda paneli üzerinden kolayca gerçekleştirme özelliğine sahip olduğunu öğreniyoruz. Orhan Er, “Makinelerimiz konusunda tecrübeli ve uzman teknik elemanlarımız tarafından 3 boyutlu çizim programlarında dizayn edilip, analiz programlarında hesapları kontrol edildikten sonra üretilmektedir. Makinelerimiz CE sertifikalı olup tüm makinelerimizde hidrolik ve elektriksel emniyetler alınmıştır. 4 Valsli hidrolik silindir makinelerimizin tüm vals milleri oynak makaralı rulman ile yataklanmaktadır. Bu sayede sürtünme kuvvetleri azaltılarak makine güçlendirilmiştir” diyor.
“TURK MAKİNE SEKTORU’NUN TANINMAMASI BİZİ ZORLADI”
Hiçbir başarı kısa sürede ve zahmetsiz elde edilemeyeceğinden yola çıkarak AKYAPAK’ın da bu güne pek çok zor süreçlerden geçerek gelmiş olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle makine sektörünün önemini gelişmiş ülkelerle kıyaslandığı nda bayağı geç fark eden ve bu yönde yarışa geriden başlayan Türkiye’de makine imalatı yaparak dünya pazarları nda tanınabilmenin, geniş bir ihracat ağı kurabilmenin beraberinde pek çok zorlukla mücadele etmeyi getirdiği de açık bir gerçek. Orhan Er, bu noktada yaşanan en büyük zorlukların da tanı tım alanındaki sıkıntılardan kaynaklandığı nı ifade ederek, “Kuruluş dönemimizde ve ilk ihracata başladığımız yıllarda Türk Makine Sanayi Sektörü?nün Avrupa’da ve tüm dünyada tanınmamış olması bizim için en büyük zorluğu oluşturdu. Bu eksikliği giderebilmek, firma olarak kalitemizi ve marka olarak adımızı kabul ettirebilmek için çok özverili bir çalışma yürüttük. Aynı zamanda, çok fazla zaman ve çok fazla sermaye harcadık” diyor.
“DOĞRU ORTAKLIKLAR VE FUAR KATILIMLARIMIZ ONUMUZU ACTI”
Tabii ki sadece makine sektörü değil her hangi bir sektörde de zaman, emek ve para harcamak başarılı olmak için yeterli olmayabiliyor. Başarılı olabilmek için fırsat yaratmak, yakalanan fırsatları iyi değerlendirmek, bir plan dâhilinde atılması gereken adımları uygun zamanda atmak da en az çaba ve para harcamak kadar büyük önem taşıyor. Zaten sektördeki kendini ispatlamış firmaları n gelişimine bakıldığında da başarı nın düz bir çizgide yavaş bir ilerlemeden çok sıçramalı bir şekilde kimi kı- rılma noktaları üzerinden gerçekleştiği de görülebilir. AKYAPAK’ın başarısında da önemli yer tutan kırılma noktaları olduğ unu ifade eden Orhan Er, “Dünyada 4–5 lider üretici firma ile çalışmamız çı- kışımızda büyük rol oynamıştır bizim için. Pazara girmek istediğimiz ülke fuarları nı devamlı takip etmemiz ve yeni ürünler sergilememiz dünya pazarına girişimizde önemli katkılar yapmıştır. Bu adımları doğru bir zamanda ve bir plan dâhilinde atmamış olsaydık bu gün bu noktada olabilmemiz çok da mümkün olmayabilirdi” diye konuşuyor.
“COK CİDDİ MESAFE KAT ETTİK”
Orhan Er, iç ve dış pazarlara yönelimle rinin ne oranda olduğunu sorduğumuzda ise, “Üretimimizin yüzde 75’i yurtdı- şı, yüzde 25’i yurtiçine dönük olarak gerçekleşmektedir. İç ve dış piyasadaki talepler değişken olduğu için tam rakam vermek imkânsız fakat iyi bir yerde olduğumuzu ve daha yukarılara çıkmayı hedeşediğimizi söyleyebiliriz. Marka olarak dünyada ve Türkiye’de belli bir yerimiz olması pazarlarda rekabet gücümüzü yükselten bir faktör olarak öne çıkıyor” şeklinde konuşuyor. Orhan Er, gelişimlerini değerlendirdi- ğinde kat etmiş oldukları mesafenin çok ciddi olduğunu dile getiriyor ve dünyada hiç tanınmamış marka iken şuan AKYAPAK AKBEND olarak üretmiş oldukları makineleri satmak için birçok firmanın talepte bulunmasının kendileri için büyük bir gurur kaynağı olduğunu dile getiriyor.
“DENEYİMLİ BİR EKİPLE, YAVAŞ VE DİKKATLİ CALIŞILMALI”
Moment Expo’nun özen gösterdiği konulardan birisi de Türk Makine Sanayi Sektörü’nde başarılı, kendini iç ve dış pazarlarda ispatlamış firmaların dene- yimlerini sektörün tümüyle paylaşmak ve bu deneyimler ışığında sektörün gelişimine katkı koyabilmek. Bu anlamda Başarı Hikayesi sayfaları- mızda yer verdiğimiz konuklarımızdan yola yeni çıkacak firmalar için tavsiyeler alıyoruz. Orhan Er, hızlı bir şekilde sektöre girip bir anda büyümenin hayal olduğ unu ifade ederek, bu şekilde bir tarz ile başarılı olmanın genel olarak hiçbir sektörde mümkün olmadığını söylüyor. Zaten ülkemizde sektörde iştigal eden girişimcilerin de bilinç düzeyini yükseldiğ ini, ülkemizin sunduğu olanaklardan yararlanılabilecek bir birikimin oluştu- ğunu ifade eden Orhan Er tavsiyelerini şu şekilde sıralıyor: “Çıkış yaşamak ve pazarlarda büyümek isteyen firmaların bilgili ve deneyimli bir ekiple, yavaş, dikkatli, kaliteden taviz vermeden, satış sonrası servis hizmeti kesinlikle en iyi şekilde yapmalarını, ekip halinde birlikte hareket etmelerini ve de fuarlara katı- lımları kesin olarak gerçekleştirmelerini tavsiye ederiz” diyor.
“SEKTORUN GELİŞİMİ OLUMLU AMA YETERSİZ”
Ülkemizin 2007 yılında sektörde gerçekleştirdiğ i 8 milyar 900 milyon dolar tutarı ndaki ihracat rakamını ve sektörde dünya pazarından almış olduğu binde 0,4 oranında payı değerlendiren Orhan Er bu rakamların düşük olduğunu söylüyor. Sektörde son yıllarda yaşanan gelişmelerin ve ihracat rakamlar rakamlarındaki ilerlemelerin olumlu olduğunu ifade eden Er, “Yine de bizce bu gelişmeler yetersiz. Evet, biz geride başlamış oldu- ğumuz yarışta bir gelişim içerisindeyiz. Ancak biz gelişirken rakiplerimiz de yerlerinde durmuyorlar. Onlar da gelişiyor. Ülkemiz bize gerek coğrafi açıdan gerekse genç nüfus bakı- mından pek çok olanak sunuyor. Ülke insanımızın girişimci zekâsı ve ülkemizin bize sunduğu olanaklar göz önüne alındığında elde edilen ilerlemeyi çok büyük bir başarı gibi değerlendirmek olanaksız. Ancak gelecek için de umut verici olduğunu söyleyebilirim” şeklinde konuşuyor.
“İHRACATCIYA TAM DESTEK İSTİYORUZ”
Sektörün durumunu değerlendirirken mevcut durumda yaşanılan sorunlara da değinen Orhan Er, “Üretim giderlerimizin devamlı artması, kalifiye eleman sorunu, uzun vadeli kredilerin yetersiz oluşu, devletin firmalara ilave ek maliyet getirici fiyat artışları ve vergiler getirmesi yakıcı olarak yaşadığımız sorunları mız arasında yer alıyor. Ayrıca, devletin vergi açıklarını kapatmak için getirdiğ i ek önlemler bizim gibi her şeyi reel olan firmalara yük bindirmektedir. Bunun neticesinde, rekabet imkânları- mız olumsuz yönde etkileniyor” diye konuşuyor. Bütün bu sorunların giderilmesi ve sektörün istenilen seviyeye gelmesi için bir takım adımların atılmasının gerekli olduğ unu söyleyen Orhan Er, öncelikle devletin makine sektörünü stratejik sektör olarak benimsemesinin ve özel destek vermesinin zamanının geldiğini ifade ediyor. Sektöre gereken ilginin henüz gösterilmemiş olduğunu belirten Er, katma değeri yüksek bir üretim ve ihracat yaptıklarını ve firmaları destekleyecek uzun vadeli, düşük faizli kredi imkânlarından yararlanmaları gerektiğini vurguluyor. Orhan Er ayrıca sektörün uzun vade kalkınmasının yolunun ihracatı yukarı- lara taşımaktan geçtiğini ve kendilerinin de buna uygun olarak her geçen yıl hedeşerini büyüterek ülke ekonomisine katkı sunduklarını söylüyor ve “ 2008 yı- lında ihracatımız 35 milyon dolar, yurtiçi satışımız ise 12 milyon dolar olarak gerçekleşecek. Biz sektörde ihracata yönelen firmalar olarak başarılarımızı kanıtlamış durumdayı z. Devletten ihracatı düşünen ve ihracata yönelik üretim yapan tüm firmalara tam destek vermesini istiyoruz. Bu sağlandı- ğı takdirde ülkemize sunduğumuz hizmetler de artarak devam edecektir” diye konuşuyor. İletişim Bilgileri AKYAPAK Makine Sanayi ve Ticaret A.Ş. Adres: Akçalar Sanayi Bölgesi No: 8 Akçalar / BURSA Tel: 90 224 280 75 00 Fax: 90 224 280 75 02 www.akyapak.com.tr SPOT “ Üretimimizin yüzde 75’i yurtdışı, yüzde 25’i yurtiçine dönük olarak gerçekleşmektedir. İç ve dış piyasadaki talepler değişken olduğu için tam rakam vermek imkânsız fakat iyi bir yerde olduğumuzu ve daha yukarılara çıkmayı hedeşediğimizi söyleyebiliriz. Marka olarak dünyada ve Türkiye’de belli bir yerimiz olması pazarlarda rekabet gücümüzü yükselten bir faktör olarak öne çıkıyor”
Orhan Er AKYAPAK Firma Müdürü 80 kadar ülkeye 35 milyon dolar ihracat gerçekleştiriyoruz.