Yönetim hiyerarşisinin zirvesinde az sayıda kadın yöneticinin bulunduğuna dikkat çeken Maktel Makina ithalat-ihracat ve satınalma...

Yönetim hiyerarşisinin zirvesinde az sayıda kadın yöneticinin bulunduğuna dikkat çeken Maktel Makina ithalat-ihracat ve satınalma yöneticisi Senem Yenerer; Türkiye’de kadınların yer edinme süreçlerinin henüz tamamlanmadığı belirtti. yenerer; bu durumun kadınların lehine değişmesi gerektiğini vurguladı.

Kadının toplumsal hayattaki rolünün kariyer gelişimini önemli ölçüde etkilediğini belirten Maktel Makina İthalat- İhracat ve Satınalma Yöneticisi Senem Yenerer; ayrıca ülkemizde kadınların erkeklere göre eğitim aldığı bölümlerin farklılaştığının altını çizdi. Eğitim hayatından, iş yaşamına uzanan kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdiğimiz Yenerer; makine sektörü başta olmak üzere kadınların çalışma hayatında daha fazla rol alması gerektiğini söyledi.

Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?

İstanbul’da 1975 yılında doğdum. Ortaokul ve lise eğitimimi İstek Vakfı Özel Belde Lisesi’nde tamamladıktan sonra 1998 yılında Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdim. 2000 yılında Yeditepe Üniversitesi İşletme Yönetimi Bölümü’nde Yüksek Lisans (MBA) yaptım.

Çalışma hayatına nasıl başladınız?

Üniversite eğitimim sırasında ticaret pazarlama ve marka yönetimi konularına yoğunlaştım. Bu dönem içerisinde stajımı da uluslararası bir perakende firmasında yaptım. Perakende sektörünü stajım sırasında tanıdığım ve sevdiğim için çalışma hayatına bu sektörde başladım. İlk çalıştığım firmadaki görevim sırasında lojistik ve depolama sistemlerinin ne kadar önemli olduğunu görme fırsatım oldu.

Bu platformda uzmanlaşmanın önemli olduğunu düşünerek lojistik sektörüne adım attım. Bu sektörde müşteri temsilciliği, sıcak satış ve operasyon sorumluluğu gibi çeşitli görevler aldım. Daha sonra üretim sektöründe faaliyet gösteren bir Hollanda firmasında ithalat-ihracat ve satın alma yöneticisi olarak çeşitli sorumluluklar aldım. Makine sektörüyle ise 2007 yılından beri severek çalışmaya devam ettiğim otomotiv ve beyaz eşya yan sanayi sektörüne üretim yapan Maktel Makina’da İthalat-İhracat ve Satınalma Yöneticisi pozisyonundaki görevim dolayısıyla tanıştım. Firmamız çelik telden banta; mamul yay, hortum kelepçesi ve form parçalarına kadar çeşitli ürünlerin imalatını yaparak Türkiye ve dünya pazarında satışını gerçekleştiriyor.

Maktel Makina 1972 yılında Türkiye’nin ilk yay fabrikası olarak kurulmuş, Türkiye sanayisinde öncü bir firmadır. Bu yıllar içerisinde Türk makine sanayisinde önemli bir noktaya gelen yay sektörüne büyük katkıları olmuştur ve olmaya da devam ediyor. Yay sektörü malzemecisinden makinecisine, imalatçısından kaplamacısına kadar geniş bir alanı kapsar. Maktel Makina da otomotiv ve beyaz eşya sektörü başta olmak üzere mobilya, iş makineleri, inşaat, tarım, demir ve çelik sektörlerine üretimi ile uzun yıllardır destek veren köklü bir firmadır.

İthalat-İhracat ve Satınalma Yöneticiliği konumunda bulunan bir kişinin ortalama iş günü nasıl geçer?

Maktel Makina’da 2007 yılından bu yana İthalat-İhracat ve Satınalma Yöneticiliği görevini sürdürüyorum. Sabah iş yerine geldiğimde, maillerimi kontrol ederek ve acil cevap verilmesi gerekenleri cevaplayarak iş gününe başlıyorum. Daha sonra iş arkadaşlarımla planlama, üretim ve kalite ile ilgili konularda benim sorumluluk alanımı ilgilendiren durumları dinleyerek ve notlar alarak toplantılara katılıyorum.

Bir önceki günden devreden işlerle birlikte bu notları da değerlendirip iş önceliklerimi belirleyerek bir plan çıkartıyorum. Maillerimi detaylı bir şekilde kontrol ederek yanıtlıyorum.

Bunun yanında tedarikçiler ve yöneticilerimle gerçekleştirilmesi gereken toplantıları organize ediyorum. Gün içinde stok kontrolü, sevkiyat takipleri, satış ve operasyonel olarak ithalat ve ihracat işlemlerini gerçekleştiriyorum.

İthalat ve ihracat ile ilgili tüm ödemelerin takibi de görevlerim arasında yer alıyor. Ayrıca tedarikçilerden aksiyon planlarını, düzeltici ve önleyici faaliyet raporlarını istemek ve denetlemek, tedarikçi performans ölçümleri yapmak gibi işlemler de yine benim sorumluluk alanımda.

Bunların yanında katılacağımız fuarlar ile ilgili malzemelerin hazırlanması, lojistik ve desteklere başvurulması gibi operasyonları, ilgili kişilerle koordineli çalışarak gerçek- leştiriyorum. Firmamızı yurt dışından gelen potansiyel müşterilere tanıtmak üzere düzenlenen organizasyonlarda bulunup bu firmalarla satışa yönelik temaslar gerçekleştiriyorum. Günün sonunda bir sonraki gün yapmam gereken işleri planlayıp, diğer departmanları ve yöneticilerimi bilgilendirmem gereken konuları belirleyerek notlarımı alıyorum.

İş hayatında başarılı olmak için sizce neler yapmak gerekiyor?

Daha önceki iş deneyimlerimin farklı sektörlerde olması sebebiyle karşılaş- tığım durumlara daha geniş bir açıdan bakabildiğime inanıyorum. Profesyonel yaşamda ekip çalışmasının gücü, başarıya giden yolda en önemli faktördür. İş hayatında patrondan en alt seviyedeki işçiye kadar hepimizin aynı gemide yol aldığını; profesyonellik ve dürüstlükle tecrübeyi birleştirerek çok daha ileri noktalara gelinebileceğine inandığımı söylemek isterim.

Ülkemizde kadın yönetici olmak zor mu?

Türkiye’de kadın yönetici olmak gerçekten zor. Kadının toplumsal rolü, kariyer gelişimini önemli ölçüde etkiliyor. Ülkeden ülkeye farklı olsa da kadının genel kabul gören temel rolü ev, çocuk ve aileyle sınırlandırılıyor. Kadınların önceliğinin her zaman bu toplumsal rol olması bekleniyor. Bu durum bana göre kadınların -başarılı olsalar da- üst kademelere ulaşmasını engelliyor.

Ekonomik anlamda çalışma yaşamına tarihsel süreç içerisine erkeklerden daha uzun ve daha zorlu koşullardagiren kadınların, yönetim kademelerinde yer almaları da yine çok daha uzun ve zorlu bir süreci gerektirdi. Kadınların her alanda önemli; ancak yeterince bilinmeyen katkıları bulunuyor. Çünkü bana göre kadınlar erkeklere kıyasla insan yaşamını daha da iyiye götürme konusunda istekli ve ilgili. Kadınların çalışma hayatında benimsenmesinin ötesinde, yönetim kademelerinde kendilerini göstermeye başlamaları toplumsal, ekonomik, kültürel ve siyasi gelişmelerin sonucudur.

Dünya ülkelerinin bir kısmında bu sorunları aşmış firmalar var. Bu ülkelerdeki firmalar için erkek ya da kadın diye bir ayrım yok; daha demokratik bir yaklaşım söz konusu ve bu durum da fırsat eşitliğini beraberinde getiriyor. Türkiye gibi ülkelerde kadının toplumsal alanda ve iş hayatında kendisine yer edinme süreci henüz tamamlanmadığı için yönetim hiyerarşisinin zirvesinde az sayıda kadın yönetici bulunuyor. Yöneticilik, kadınların yeni olduğu ve erkeklerin hakimiyetinde bir alan olmaya devam ediyor. Bu mevcut durum kadınların lehine değişmeli diye düşünüyorum.

Türkiye gibi ülkelerde kadının toplumsal alanda ve iş hayatında kendisine yer edinme süreci henüz tamamlanmadığı için yönetim hiyerarşisinde az sayıda kadın yönetici bulunuyor.


Firmanızda kadın çalışanların erkeklere oranı nedir?

Açık söylemek gerekirse bizim firmamızda kadın ve erkek yöneticilerin sayısı hemen hemen eşittir. Hatta orta kademe yöneticilerin hemen hemen hepsinin kadın olması ve kilit noktalarda yer almaları, firmamızın ve patronlarımızın kadının iş yaşamındaki yerine verdiği önemi ve değeri gösteriyor.

Yurt dışı iş seyahatleriniz nasıl geçiyor?

İşim gereği senede birkaç defa fuar veya müşteri ziyareti nedeniyle yurt dışına çıkmam gerekiyor. Bu noktada ziyaret ettiğim ülkelerde faaliyet gösteren müşterilerimiz bizlere hep yardımcı oluyor. Her iki taraf da bilgi alışverişinde bulunuyor. Bugüne kadar yurt dışı iş seyahatlerimde veya gezilerimde kadın olarak olumsuz herhangi bir durum yaşamadım.

Sayıca makine sektöründe çalışan kadının az olmasının nedeni nedir?

Kadının toplumsal hayattaki rolünün kariyer gelişimini önemli ölçüde etkilediğini düşünüyorum. Bir diğer unsur ise ülkemizdeki kadınların eğitim aldığı alanların erkelere göre daha farklı olması. Teknik eğitim, üretim gibi alanlarda eğitim veren okullarda ve bu okulların ilgili bölümlerinde hemen hemen hiç kız öğrenci bulunmuyor. Bunun yanında kadınlar daha çok eğitim, sağlık, sosyal hizmetler gibi alanlarda ilerlemeyi ve meslek edinmeyi tercih ediyor. Dolayısıyla makine sektörü kadınların ilgisini çeken bir sektör değil. Sektöre ilgi duyan kadınlar da çoğu zaman yöneticilerin ön yargılarıyla düşük maaş gibi ekonomik zorluklarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Bu durumun değişmesi gerektiğine inanıyorum.

Çalışma hayatında yaşadığınız ilginç bir anınız var mı?

Sıklıkla karşılaştığım bir olaydan bahsetmek isterim: Potansiyel müşteriler veya tedarikçiler ile yaptığım yazışmalarda eğer belirtmediysem genelde Mr. Senem olarak devam eden bir yazışma süreci içinde yer alıyoruz.

Fakat daha sonra muhataplarım toplantıda Mr. olarak hitap ettikleri kişinin bir kadın olduğunu gördüklerinde çok şaşırıyor. Bu durum bile aslında sektördeki bakışı çok iyi örnekliyor.

Sektörde daha fazla kadın çalışan ve yönetici görmek için neler yapılabilir?

Öncelikle toplumda kadına bakış açısının değişmesi gerektiğine inanıyorum. Bunun da kadınların kendilerine daha çok güvenmeleri ve erkeklerin de bu anlayışı desteklemeleriyle mümkün olabileceğini düşünüyorum. Batılı ülkelerdeki fabrikalarda çok daha fazla sayıda kadın makine-vinç operatörleri, teknikerler, mühendisler görev yapıyor. Ülkemizde de belli bir süre sonra bu anlayışın yaygınlaşacağına ve o zaman da sektörün her kademesinde çok daha fazla kadın çalışanın istihdam edileceğine inanıyorum.

Diğer kadın çalışanlara ve yöneticilere neler söylemek istersiniz?

İş hayatında ilişkiler muhakkak ki profesyonellik çerçevesinde yürütülmeli. Kadınların olduğu iş ortamı daha güvenlidir, dürüsttür, şeffaftır. Kadınların yaptığı yapılar yıkılmaz, çökmez; yaptıkları işlerde estetik, özen ve temizlik vardır. Kadınlar motivasyona önem verir ve diğer çalışanları gözetir. Firmalarda daha çok kadın çalışan olması, daha çok kadın yönetici olması o firmanın karlılığını,
prestijini direkt etkileyen ve artıran birer unsurdur. Bu çerçevede kadın çalışanların desteklemesinin çok önemli olduğunu vurgulamak isterim.

Kadınların olduğu iş ortamı daha güvenlidir, dürüsttür, şeffaftır.Kadınların yaptığı yapılar yıkılmaz,çökmez; yaptıkları işlerde de estetik,özen ve temizlik vardır.