ÇİN İLE SÜREN GERGİN SİYASİ İLİŞKİSİNE RAĞMEN AYNI TARİHİ KÖKENİ PAYLAŞAN TAYVAN, GÜNÜMÜZDE EN ÇOK “ÇİP KRİZİ” İLE ANILIYOR VE YÜKSELEN EKONOMİSİYLE DİKKAT ÇEKİYOR. GÜNEY KORE, SİNGAPUR VE HONG KONG İLE ASYA KAPLANI UNVANINI PAYLAŞAN TAYVAN, SİYASİ OLARAK DÜNYANIN ÖNDE GELEN ÜLKELERİNCE TANINAMIYOR OLSA DA EKONOMİK OLARAK KÜRESEL SİSTEME TAMAMEN ENTEGRE OLMUŞ DURUMDA. TAYVAN’IN YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜRETİMİNDEKİ GÜCÜ, ÜLKENİN DÜNYANIN EN GELİŞMİŞ EKONOMİLERİYLE İLİŞKİSİNİ DE ŞEKİLLENDİRMEYE DEVAM EDERKEN, TÜRKİYE İLE OLAN TİCARETİNDE DE TEKNOLOJİK ÜRÜN VE HİZMETLERİN AĞIRLIĞI DİKKAT ÇEKİYOR.

1949 yılından buyana Çin Halk Cumhuriyeti’nden bağımsız bir ülke olarak varlığını sürdüren Tayvan, uygulanan başarılı ekonomik programlar sayesinde “mucizevi” olarak nitelendirilen bir gelişme gösterdi. Tayvan günümüzde, yüksek teknolojili ürün ve hizmetlerdeki gücüyle dikkat çekerken, ekonomik büyümesinin hızı açısından da gelişmekte olan ülkeler içinde yer almayı sürdürüyor. Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti, Tayvan Adası ile Penghu, Kinmen, Matsu ve bazı diğer adacıklarda yerleşik bir Doğu Asya ada ülkesidir. Çin Halk Cumhuriyeti gibi Çin’in gerçek sahibi iddiasında bulunmayı sürdüren Tayvan, bu nedenle Çin tarafından da sert bir siyasi ablukada tutulmaya devam ediliyor. Diğer yandan Çin Halk Cumhuriyeti ise tayvan adasını Çintoprağı olarak görüyor vebu iddiasını askeri politikalarla uluslararası arenada da kabul ettirmeyi amaçlıyor.Bu çerçevede, 1949 yılından günümüze kadar sık sık Çin Halk Cumhuriyeti ile olan rekabetiyle gündeme gelen Tayvan yönetimi, Çin anakarasında kontrol ve yönetim hakkı iddia ederek kendini gerçek Çin olarak tanımlamaya devam ediyor.1912’de bugünkü Çin topraklarında “Çin Cumhuriyeti” ismiyle kurulan ve günümüzde Tayvan olarak bilinen ülke, Birleşmiş Milletler kurucu üyesiydi. Çin Cumhuriyeti, Tayvan adası da dâhil olmak üzere çevre adaları İkinci Dünya Savaşı sonrasında sınırları içerisine dâhil etse de 1949 yılındaki Çin İç Savaşı’nı Çin Milliyetçi Partisi’nin kaybetmesi üzerine Çin toprakları Çin Komünist Partisi yönetimine girdi ve komünist parti tarafından Çin Halk Cumhuriyeti kuruldu. Çin Milliyetçi Partisi lideri Chiang KaiShek ise Tayvan adasına çekildi ve Çin Cumhuriyeti’nin burada devam ettiğini dünyaya ilan etti. 1949 yılındaki bu yeniden kuruluş, başta Batılı ülkeler olmak üzere dünya devletlerinin çoğunluğu tarafından kabul gördü. 1971 yılına gelindiğinde ise değişen küresel dengeler nedeniyle Çin Cumhuriyeti (Tayvan) Birleşmiş Milletler’den çıkarıldı ve yerine Çin Halk Cumhuriyeti dâhil edildi. Günümüzde Tayvan sadece 23 ülke tarafından tanınsa da birçok ülke Tayvan ile gayrı resmi ekonomik ve kültürel ilişkilerde bulunuyor. Diğer yandan, günümüzde Çin ifadesi de genellikle Çin Halk Cumhuriyeti’ni ifade etmek için kullanılıyor. Hatta Tayvan da uluslararası kuruluşlara Çin Taypesi (Chinese Taipei) adıyla üye olmuş durumda. 

TARİHİ KÖKLERİNİÇİN ANAKARASINDAN ALIYOR

Tayvan’da ilk insan yerleşimleri günümüzden 30 bin yıl öncesine kadar uzandığı biliniyor. MÖ 2.000’li yıllarda Tayvan aborijinleri olarak bilinen insan topluluklarının yerleşmeye başladığı Tayvan, Ming Hanedanlığı döneminden itibarense Çin egemenliğine girmiştir. Bugün Tayvan’ın en büyük etnik topluluğu olan Han Çinlilerinin de bu dönemde adaya yerleştikleri düşünülüyor. 1544’te adaya çıkan Portekizli denizciler buraya “güzelada” anlamına gelen “Ilha Formoza” adını verseler de Tayvan’ı sömürgeleştirmemişlerdir. Birinci Çin-Japon Savaşının ardından Qing Hanedanlığı tarafından Japonya’ya terk edilen ada, 1895-1945 yılları arasında Japon kolonisi olarak kalmış, 1945’te İkinci Dünya Savaşı sona erdikten sonra, o dönem Çin’e hâkim olan Çin Cumhuriyeti’ne iade edilmiştir. İkinci Dünya Savaşı sonrası Çin’de Milliyetçi Parti (KMT) ile Komünist Parti (ÇKP) arasında devam eden iç savaş 1949’da ÇKP’nin kesin zaferiyle sona erince KMT lideri Chiang Kai-Shek Tayvan’a geçmiş ve Olağanüstü Hal ilan ederek KMT dışında her tür partinin faaliyetlerini yasaklamıştı. Soğuk Savaş nedeniyle Batıyla tüm ilişkileri kopan Çin anakarasını 1970’lerin başına kadar BM’de Tayvan’daki Çin Cumhuriyeti temsil etse de 1970’lerde ABD’nin Pingpong Diplomasisi sayesinde Çin anakarası ile ABD ilişkileri düzelmiş ve Çin Halk Cumhuriyeti, tüm Çin’i temsilen BM’ye kabul edilmişti. 1975’te Chiang Kai-shek’in ölümü üzerine başlayan Tayvan’ın demokratikleşme süreci, 1978’de Başkanlığı devralan Chiang Ching-kuo döneminde hızlandı ve 1948’de yürürlüğe giren Olağanüstü Hal, 1987 yılında nihayet sona erdirildi. 

EN GÜÇLÜ TİCARETİ ÇİN İLE YAPIYOR

İkinci Dünya Savaşı sonrasında bağımsız bir devlet hâline geldiğinde dünyanın en küçük ve zayıf ekonomilerinden biri olan Tayvan, takip eden süreçte hızlı ve şaşırtıcı bir büyüme sergileyerek günümüzde dünyanın önemli ekonomilerinden biri olmayı başardı. Öyle ki son 30 yıllık büyüme hızı ortalama yüzde 8 civarında olan ülkede hâlihazırda yoksulluk, işsizlik ve enflasyon oranları da oldukça düşük seviyelerde gerçekleşiyor. Diplomatik statüsü sebebiyle pek çok dünya devleti tarafından resmen tanınmıyor oluşu Tayvan’ın siyasi ve ekonomik alanda karşı karşıya kaldığı en önemli sorun olmaya devam ederken, hızla yaşlanan nüfus ve düşük doğum oranları da istihdam açısından en önemli sorun başlıklarından biri olarak gösterilmeye devam ediliyor. Bölgedeki rekabetçi pazarın da Tayvan açısından bir KAOHSIUNG dezavantaj oluşturduğu söylenebilir. Buna karşın Tayvan yarım trilyon doları aşan GSYİH’si ile G20 seviyesinin hemen altında yer alıyor. Son dönemde Çin ile gerginleşen ilişkilerine rağmen Tayvan, Çin’in en yakın ticari partnerlerinden biri olmaya devam ediyor. 

YÜKSEK TEKNOLOJİLİ ÜRETİME ÖNCELİK VERİYOR

İmalat sanayileri, Tayvan ekonomisi açısından hayati öneme sahipken, istihdamın ve GSYİH’nin üçte birinin karşılandığı sanayi sektöründe öne çıkan sahalar elektrik-elektronik, petrokimya, demir-çelik, makine, çimento, gıda işleme ve ilaç olarak dikkat çekiyor. Diğer yandan Tayvan’da hizmet sektörünün ekonomideki payı yüzde 60’lar civarındayken, iletişim ve bilgi teknolojileri oldukça gelişmiştir. Dünyanın en önemli küresel teknoloji markalarının üretim yaptığı Tayvan’ın hemen her bölgesinde büyük teknoloji parkları bulunur ve uluslararası teknoloji fuarları düzenlenir. Tayvan ayrıca, bölgesindeki pek çok ülkede önemli bir dış yatırımcı pozisyonundadır. Başta Çin Halk Cumhuriyeti olmak üzere Vietnam, Malezya, Endonezya, Tayland ve Filipinler’de binlerce Tayvan menşeli firma faaliyet gösterirken, Çin’deki Tayvanlı işletmelerin sayısının 50 binin üzerinde olduğu ve Tayvan iş gücünün yüzde 10’dan TAICHUNG fazlasının Çin ana karasında faaliyet gösterdiği de bildiriliyor.Bununla birlikte Tayvan, dış ticarette ham madde ve ara mal ihraç ederek bunları işleyip nihai ürüne dönüştürme stratejisi uyguluyor. Özellikle düşük maliyetle Çin’den ithal edilen ürünler başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere dünyanın pek çok noktasına re-export yöntemiyle ihraç edilirken, ihracat ve ithalat rakamları ülke potansiyelinin üzerinde ve oldukça yüksek gerçekleşiyor. Geçtiğimiz yıl 477,8 milyar dolarlık ihracat ve 436,6 milyar dolarlık ithalat yapan Tayvan, Çin, ABD ve Japoya’nın başını çektiği ülkelerin yanısıra başta Almanya olmak üzere bazı AB ülkeleriyle de güçlü ticaret bağları kurmuş durumdadır. 

İKİLİ TİCARETTEMAKİNE İTHALATININ YOĞUNLUĞUDİKKAT ÇEKİCİ

1995 yılına kadar göreceli olarak dengeli bir biçimde ilerleyen Türkiye ile Tayvan arasındaki dış ticaret rakamları ise bu tarihten itibaren Türkiye aleyhine gelişmeye başladı. 2004 yılında ilkkez 1 milyar doların üzeri-ne çıkan ikili ticarette ise günümüzde 2 milyar dolara ulaşılmış durumda. Bu kapsamda geçtiğimiz yıl Türkiye’nin Tayvan’a ihracatı 393,2 milyon dolar olurken, Tayvan’dan Türkiye’ye gerçekleşen ihracat ise 1,6 milyar dolara yaklaşmıştı. Neredeyse 450 milyar dolara yaklaşan bir ithalat hacmine sahip olan Tayvan’a olan ihracatın bu denli düşük kalmasının ana nedenlerinden biri Tayvan’daki tüketim eğilimleri ile pazar farklılığı olarak gösterilirken, bölge ticaretinin Çin ve Japonya etkisinde olması ve coğrafi uzaklık da önemli etkenler olarak karşımıza çıkıyor. Diğer yandan, Türkiye’nin Tayvan’a ihracatının yapısı incelendiğinde diğer Doğu Asya ülkeleriyle benzerlikler dikkat çekiyor. Tayvan’a ihracatta ilk sırada yer alan otomobiller hariç tutulursa, Türkiye’nin Tayvan’a ihracatının ara mamuller ağırlıklı bir yapıda olduğu görülüyor. Tayvan’dan gerçekleştirilen ithalatta ise yatırım ve ara mallarının öne çıktığı bir seyir izleniyor. 2022 yılı verilerine göre Türkiye’nin Tayvan’dan ithalatında öne çıkan kalemler elektronik entegre devreler, metal işleme merkezleri (takım tezgâhları), metal işlemeye mahsus torna tezgâhları, telefon cihazları, akrilik polimerler, otomatik bilgi işlem makineleri, stiren polimerleri ve sentetik kauçuk veya sıvı yağlardan türetilen taklit kauçuk olarak öne çıkıyor. Tayvan’ın makine özelinde ticaret rakamlarını incelediğimizde, BM İstatistik Bölümü verilerine göre, ülkenin makine ihracatının 2022’de yüzde 8,9 artarak 65,3 milyar dolar olarak gerçekleştiğini görüyoruz.

Tayvan’ın en çok makine ihraç ettiği ülkeler sıralamasında ilk sırada24,4 milyar dolarla ABD yer alırken, ikinci sıradaki Çin 2022’de Tayvan’dan 12 milyar dolarlık makine alımı yaptı. Üçüncü sıradaki Hong Kong’a da 3,4 milyar dolarlık makine ihraç edildi.2022'de Türkiye ise Tayvan’dan gerçekleştirdiği makine ithalatında yüzde 10,9’luk artışla 533,2 milyon dolar değerinde makine alımı yaptı. Bu dönemde Tayvan’ın Türkiye’ye gerçekleştirdiği 1,6 milyar dolarlık toplam ihracat içindeki makinenin payı da yüzde 34 olarak kayda geçti. Aynı dönemde Tayvan’ın toplam ihracatının 477,8 milyar dolar olduğunu ve makine ihracatının toplam ihracattan yüzde 13,7 pay aldığını da söyleyelim.Diğer yandan, makine ithalatının, 436,6 milyar dolarlık toplam ithalattan yüzde 17,2 pay aldığı Tayvan’da, 2022’de yüzde 23,3’lük artışla 75,3 milyar dolar tutarında makine ithal edildi. BM İstatistik Bölümü verilerine göre Tayvan’ın en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında 15 milyar dolarla Çin yer alırken, listenin ikinci sırasında bulunan Japonya’dan 12 milyar dolar değerinde makine ithal edildi, üçüncü sıradaki ABD’den de 10 milyar dolarlık makine alımı yapıldı.Bu dönemde Tayvan’ın Türkiye’den gerçekleştirdiği makine ithalatı ise yüzde 32,7’lik artışla 59,3 milyon dolar oldu ve Türkiye, Tayvan’ın makine ithalatında 27’nci sırada yer aldı.Bu veriyle, Tayvan’ın toplam 75,3 milyar dolarlık makine ithalatından 2022’de Türkiye’nin aldığı payın yüzde 0,08 seviyesinde gerçekleştiğini; Tayvan’ın Türkiye’den yaptığı 393,2 milyon dolarlık toplam ithalat içindeki makinenin payının ise yüzde 15,1 olarak kayda geçtiğini hatırlatalım.