Kaynak tüketim malzemeleri bakımından çok güçlü bir ülkeyiz.Bu alanda her şey uluslararası kalitede ve en ekonomik şekilde...
Kaynak tüketim malzemeleri bakımından çok güçlü bir ülkeyiz.Bu alanda her şey uluslararası kalitede ve en ekonomik şekilde üretiliyor.Fakat kaynak makineleri ve otomasyon sistemleri açısından Türkiye pazarının yüzde 70’i ithal ürünlerin hakimiyetindedir.
Kaynak, ağır bir iştir ve genelde de zor şartlarda yapılır. Şantiyelerin günlük giderlerinin yüksek olması nedeniyle kaynak işinin, olabilecek en hızlı biçimde yapılması gerekir. Teorik olarak makinelerin hiç durmadan kaynak yapması beklenir. Dolayısı ile makinenin, günlük ark süresinin uzunluğu ile elde edilecek tasarruf, başka bir kriterle kıyaslanamayacak kadar önemlidir. Enerji gibi tasarruf kalemleri kaynak maliyetlerinin içinde ihmal edilebilir boyuttadır. Oysaki 1 saatlik bir duruşun şantiyelere maliyeti çok yüksektir. Burada önemli olan, işe en uygun, kaynakçının en rahat ve hızlı çalışabileceği teknolojiye sahip makinenin kullanılmasıdır. Bu yüzden en doğru seçimi yapmaları için müşterilerimize tavsiyelerde bulunuyoruz. Bu alanda geliştirdiğimiz sistem sayesinde; herhangi bir fabrika veya şantiyede, tüm kaynak makinelerinin performansını ve istenilen her türlü veriyi tek bir bilgisayardan kontrol ediyor, saklıyor ve raporluyoruz. Kaynaklı üretimlerde maliyeti ciddi şekilde etkileyen bir diğer parametre de, kaynak yapılacak malzemenin ön hazırlığıdır. Kaynak yapılacak metal levhalar veya profiller, kaynak edilmeden önce, tasarıma uygun olarak hazırlanır ve kesim işlemi; testere, makas, punç, oksijen, plazma ve lazer gibi muhtelif teknolojiler kullanarak yapılır.
Kesim işleri ne kadar hassas olursa, kaynak işlemi de o denli hızlı ve kusursuz olur. İstenilen ekonomik şartta ve hassasiyette kesme yöntemlerinin başında “Plazma Kesme” yöntemi gelir. Firma olarak ihtiyaca en iyi çözümü sunabilmek için hem hassas, hem de hassasiyeti uzun yıllar bozulmayan, toplam kesme maliyetleri çok düşük olan, CNC kontrollü X-Y plazma kesme tablalarını tasarlayıp üretiyoruz. Firma, Oerlikon Schweisstechnik lisansı ile örtülü elektrot üretimine başladığı yıllardan günümüze kadar, tüm kaynak yöntemlerine uygun kaynak malzemeleri üretti. Firmamız; 70 ülkeye ihracat yapabilen, genç ve dinamik markası Magmaweld ile büyümeye devam ediyor. Kaynak makineleri ve otomasyon sistemleri 2010 yılında kurduğumuz Magma Mekatronik isimli yeni fabrikamızda tasarlanarak üretiliyor. Ürettiğimiz makinelerde, en çok üzerinde durduğumuz hususlardan birisi de dayanıklıolmalarıdır. Türkiye’nin hemen her yerinde her türlü ağır şartlarda uzun süre çalışmaya uygun makinelerdir.
Makinelerimizin ortam ısısı gölgede 40 oC iken, 24 saat hiç durmadan, nominal akımda kaynak yapılabilir, çimento sanayi gibi ince tozların çok yoğun bulunduğu ortamlarda, tersaneler gibi, deniz kenarında aşırı rutubetin ve aşırı tuz yoğunlaşmasının yaşandığı ortamlarda, çok rahat çalışır ve uzun yıllar hizmet verir. İthal ma - kineler göre bakım giderleri de son derece düşüktür. Metal birleştirmelerin yapıldığı tüm sektörlerde kaynak yöntemi kullanılmaktadır. Başlıca alanlar; Çelik konstrüksiyon inşaatlar, metal fabrikasyon imalatlar, tüm ulaşım ve taşıma araçları, makineler, inşaat-dekorasyon ve diğer tüm küçük sanayi, şantiye ve fabrikalardaki tamir bakım atölyeleridir. Türk markası olan Magmaweld’i tescil ettirdik ve bu markanın dış pazarlarda aranan bir marka olması için var gücümüzle çalışıyoruz. Satışlarımızın yüzde 90’dan fazlası bu marka altında yapılıyor.Uluslararası arenada bilinen bir marka yaratmak firmaların en önemli hedefi olmalıdır. Kaynak tüketim malzemeleri bakımından Türkiye çok güçlü bir ülke. Bu alanda her şey uluslararası kalitede ve en ekonomik şekilde üretiliyor. Türk üreticilerinin son 10 yıllık yurt dışı performansı da oldukça iyi düzeyde. Türk kaynak ürünleri dünyacatanınıyor. Hedefimiz İtalya gibi olmaktı ama ürün ve hizmet kalitesi olarak onlardan çok daha iyi bir konumdayız.
Ancak, kaynak makineleri ve otomasyon sistemleri açısından durum o kadar parlak değildir.Türkiye pazarının en az yüzde 70’inin ithal ürünlerden oluştuğunu söyleyebiliriz. Üretimteknolojilerinin geliştiği bir ülkede budurum kabul edilemez. 2010 yılında bu alana yatırım yapmamızın temelinde de bu motivasyon yatmaktadır. Bu oranı tersine çevirme vizyonuyla, ayrı bir fabrika kurarak yeni bir “Business Unit” oluşturduk. Haksız rekabeti önlemek için; ithal edilen standart dışı, düşük kaliteli makinelerin daha sıkı kontrol edilmeleri ve gümrüklerde bu konuda tedbir alınması gerekiyor. Henüz tam bir olgunluğa ulaşmamış olsa da, bu alanda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığı’nın çalışmalarından memnuniyet duyuyoruz. Bu çalışmalardan sonuç alınabilmesi için daha hızlı hareket edilmesi gerektiğini her fırsatta yetkililere iletiyoruz. Sektörün çok ciddi bir sorunu yok. Türkiye yatırım yapmaya son derece elverişli bir ülkedir. Dikkat edilmesi gereken en önemli husus, ekonomide istikrarın sürdürülmesi, iş barışının korunması, enflasyon ve devalüasyon oranlarının paralel götürülmesi ve kayıt dışı ekonominin ortadan kaldırılarak haksız rekabetin önüne geçilmesidir.