SANAYİ TESİSLERİNDE ÇIKAN YANGINLAR ÜLKE EKONOMİLERİNİ TEHDİT EDERKEN, İŞLETMELERİN BÜYÜK KISMI DA BATMA RİSKİ İLE KARŞI KARŞIYA KALIYOR. TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK SANAYİ ŞİRKETLERİNİN LİSTELENDİĞİ İSO 500’ÜN İLK 10’NUNDA İKİ, TAMAMINDA ALTI BÜYÜK SANAYİ ŞİRKETİNİN BULUNDUĞU KURUMLARA ENDÜSTRİYEL İTFAİYE HİZMETİ VEREN FALCKON GENEL MÜDÜRÜ ANIL YAMANER, FABRİKA YANGINLARI KONUSUNDA TÜRKİYE’DE FARKINDALIĞIN ARTMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLÜYOR. ENDÜSTRİYEL TESİSLERDEKİ YANGINLARA İLK ÜÇ DAKİKADA VE DOĞRU MÜDAHALE EDİLMESİ GEREKTİĞİNİN ALTINI ÇİZEN YAMANER, “BÜYÜK YANGINLAR AYNI ZAMANDA MÜŞTERİ KAYBETMEK DEMEKTİR. TEDARİK ZİNCİRİNDEN KOPTUĞUNUZ ANDA, ŞİRKETİN GELECEĞİNİ DA KAYBEDERSİNİZ. HİÇBİR SİGORTA FİRMASI KAYBETTİĞİNİZ MÜŞTERİNİZİ KARŞILAMAZ.” DİYOR.
Örgütü verilerine göre küresel ticaret hacmi32 trilyon doların üzerinde. Dünyanın bir ucundan üretilen ürün, başka bir uçta müşteri bulabiliyor. Türkiye de küresel ticaretin ana ekonomilerinden biri. 250 milyar doların üzerinde ihracatıyla dünyanın dört bir yanına ürün satıyoruz. Bununla birlikte küresel ticaret ağı her geçen gün büyürken, şirketler herhangi bir sıkıntı anında tedarikçi bulmakta zorluk çekmiyorlar. Herhangi nedenle tedarik zincirinin dışında kalmak ise şirketler için dönülmez olumsuz sonuçlar doğurabiliyor.Küresel tedarik zincirini salgın, savaş ve siyasal olaylar dışında dünyada en çok kesintiye uğratan olaylar ise endüstriyel yangınlar olarak karşımıza çıkıyor.Türkiye’nin ilk ve tek endüstriyel itfaiye hizmeti veren şirketi Falckon Genel Müdürü Anıl Yamaner, fabrika yangınlarının doğrudan ekonomik hasarlara yol açmasının yanı sıra iş kesintisi ve itibar kayıpları gibi diğer dolaylı kayıplara da neden olduğunu söylerken, “Avrupa'da endüstriyel yangınlar yılda ortalama 5 milyar avroluk ekonomik kayba neden oluyor. Türkiye’de ise yer yıl yaklaşık 1.500 endüstriyel yangın oluyor. Bunların bina ve ekipman kaybı yıllık 250 milyon avronun üzerinde. Bu hasar hesabına itibar kayıpları ve müşteri kayıplarını dâhil ettiğimizde ortaya daha kötü bir tablo çıkıyor.” diyor. Endüstriyel yangınların yaklaşık yüzde 20’sinin kimya sektöründeki sanayi şirketlerinde gerçekleştiğini ifade eden Yamaner, büyük yangınlar sonrasında kurumların yeniden faaliyete geçmesinin uzun zaman aldığını da belirtiyor ve “Büyük yangınlar aynı zamanda müşteri kaybetmek demektir. Tedarik zincirinden koptuğunuz anda, şirketin geleceğini da kaybedersiniz. Hiçbir sigorta firması kaybettiğiniz müşterinizi karşılamaz. Dünyada bu şekilde iflasa sürüklenen çok sayıda dev şirket var.” sözlerini kullanıyor.
YANGINLAR ŞİRKETLERİ BATIRABİLİR
Endüstriyel yangınlar konusunda Türkiye’de yeterince farkındalık oluşmadığını ifade eden Yamaner, “Özellikle hidrokarbon malzemeleri taşıyan, işleyen ve depolayan fabrikalar yangın ve patlama riski ile yangının neden olduğu çeşitli hasarlar açısından potansiyel risk altında. Bu yangınlar insan ölümlerine, ciddi yaralanmalara, ekipman hasarından kaynaklanan mali kayıplara ve üretim faaliyetinin aksamasına, iş kaybına ve bazen çevreye onarılamaz zararlara neden olabilir. Bu nedenle, tehlike faktörlerinin ve bunları kontrol etme yollarının belirlenmesi çok önemli. Tehlikeli maddeleri depolayan ve işleyen kurumlar sermaye maliyetinin yüzde 15 ila yüzde 30'unu bu nedenle güvenlik ve kirliliğin önlenmesine harcıyorlar.” diyor.
“TÜRK SANAYİSİNİ KORUMAK ZORUNDAYIZ”
Yangın felaketiyle karşılaşan şirketlerin yüzde 60’nın iflasa sürüklendiğinin altını çizen Yamaner, AB’deki tüm yangınların yüzde 6,2’sinin konut dışı endüstriyel yangınlar olduğuna da dikkat çekiyor ve “Türkiye, bölgesinin en büyük üretim merkezlerinden ve yüz milyarlarca dolarlık ihracatı var. Dev sanayi şirketlerimiz var. Bunlar ülkemizin lokomotifi. Bu şirketleri her türlü risklerden korumalıyız. Son yıllarda dünyada yangınlardan sonra batan şirket haberlerini sıkça okumaya başladık. Bu nedenle en büyük risklerden biri olan yangına karşı sanayi tesislerimizi koruma altına almalıyız.” değerlendirmesinde bulunuyor.
İSO 500’DEKİ ŞİRKETLER ENDÜSTRİYEL İTFAİYE HİZMETİ ALMALI
Her yangının uzmanlığının faklı olduğunu, türüne özgü bilgi ve beceri gerektirdiğini ifade eden Yamaner, “Farklı yangınlarla mücadele edebilmek için farklı uzmanlıklara sahip ekiplerin olması ve gerektiğinde koordineli bir şekilde çalışabilmeleri önemlidir. Şehir itfaiyeleri eğitimli ve tecrübeli ekiplere sahip olsalar da endüstriyel yangınlar, içerikleri itibarıyla daha tehlikeli yangınlardır. Bu tür yangınlarda, yangına neden olan maddeyi ve üretim süreçlerini göz önünde bulundurmak ve tehlikeli kimyasallara karşı gerekli önlemleri almak gerekir. Amaç, olabildiğince hızlı bir şekilde üretime devam etmeyi sağlamaktır. Bu alanda uzmanlaşmış ekipler, yangının kontrol altına alınması ve tesislerin zarar görmesinin en aza indirilmesi için özel bilgi ve becerilere sahip olmalıdır. Endüstriyel tesislerde ilk üç dakikada doğru müdahale edemezseniz yangını söndüremezsiniz. Falckon, Türkiye’de bu beceriye sahip tek endüstriyel itfaiye kuruluşudur. İSO 500 listesinin ilk 10’unda bulunan iki dev sanayi kuruluşu dâhil olmak üzere listedeki altı şirket, bu nedenle Falckon’dan hizmet alıyor. 300’ün üzerindeki itfaiyecilerimizle sanayi tesislerinde 7/24 yangın çıkmasını engellemek, can ve çevre güvenliğini temin etmek ve iş devamlılığını sağlayabilmek amacıyla hizmet veriyoruz. Hizmet yelpazemizde sanayi kuruluşları için yangınla mücadele hizmetinin yanı sıra yangın eğitimi ve yangın danışmanlığını kapsayan entegre bir programımız bulunuyor. Bu tesislerde çalışanların ve üretimin yangınlardan etkilenmemesi için tüm tesisi uluslararası standartlarda hazır hale getiriyor ve koruyoruz. Önemli ve öncelikli olan yangını söndürmek değil, yangının çıkmasını önlemektir.” diyor. Falckon hakkında detaylı bilgilere ve hizmet yelpazesine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.