Türk tarım alet ve makinaları imalatçıları Birliği (tarmakBir), üyelerine mesleki, sosyal, kültürel ve ekonomik yönlerden...
Türk tarım alet ve makinaları imalatçıları Birliği (tarmakBir), üyelerine mesleki, sosyal, kültürel ve ekonomik yönlerden rehberlik ederek, üyeleri ile işbirliği yaptığı kuruluşlar arasındaki dayanışmayı sağlamayı amaçlıyor diyen Cahit Tekbaş 35 yıldır çalışmalarını özveriyle sürdürdüklerini söyledi.Birliğin kuruluş felsefesi, çalışmaları ve tarihçesiyle ilgili bilgi veren TARMAKBİR Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Tekbaş, Türk tarım alet ve makineleri sektörüne yönelik sorularımızı yanıtladı:
TARMAKBİR’in tarihçesi, yapısı ve son dönem çalışmalarıyla ilgili bilgi verir misiniz?
TARMAKBİR, 1978 yılında kuruldu. Türkiye’de traktör ve tarım makineleri ana iştigal konusu olan imalatçı, ihracatçı ve ithalatçıların üye olduğu bir birliğiz. Makine Sanayii Sektör Platformu’na üye imalatçı kurumlar içinde mazisi en eski kurumlardan biri TARMAKBİR’dir. Birliğimizin 240 üyesi bulunuyor. TARMAKBİR esasen sektörel bir sivil toplum kuruluşudur. Kuruluş amacı, ülke genelinde üyelerine mesleki, sosyal, kültürel ve ekonomik yönlerden rehberlik etmek ve desteklemek, sektör haklarını savunmak ve üyeleri ile işbirliği yaptığı kuruluşlar arasındaki dayanışmayı sağlamaktır. Birliğimiz bünyesinde; üyelerimizin başta sanayi ve tarım mevzuatları hükümleri ve ilgili bütün mevzuatlar gereği sahip olması gereken belge, ruhsatname, rapor işlemleri ile ilgili danışmanlık, başvuru ve takip işlemleri; “Tarım Kredi Kooperatifleri” satıcılık sözleşmeleri ile ilgili işlemler; mevzuat ve istatistiki veri oluşturulmasına yönelik çalışmalar ve sekretarya hizmetleri sağlanıyor. Üyelerimizin yasal mevzuata ve standartlara haiz, kaliteli ve güvenli makine imal etmesi, güncel mevzuata dair gelişmelerden haberdar olması, devlet desteklerinden azami ölçüde faydalanması, sektör sorunlarının belirli bir moderasyon altında tartışılarak çözüm önerilerinin üretilmesi ve değerlendirilmesi, kısa ve orta vadeli sektörel hedeflerin belirlenmesi gibi amaçlarla; ilgili kamu kurumlarının ve akademisyenlerin de katılımı ile seminer, toplantı ve kongreler düzenliyoruz. Benzer şekilde, ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından organize edilen etkinliklere katılıyor, sektör menfaatlerinin azami ölçüde korunmasına katkı sağlıyoruz.
Genel sekreterliğimize bağlı teknik büromuz tarafından Türkiye ve dünyada, sektörümüzü ilgilendiren gelişmeler izleniyor, yurt içi ve yurt dışı ihale ve mal talepleri, mevzuat, istatistik, seminer, toplantı ve kongre, fuar, sektörel heyetler, sektörel haberler gibi birçok kategoride bilgiler, elektronik ortamda üyelerle paylaşılıyor. İstatistik ve pazar araştırma büromuz ise sektör istatistiklerini rapor haline getiriyor. Ayrıca traktör grubunda imalat, iç pazar satışları, ihracat gibi konularda, üyelerden aylık dönemlerde gelen bilgiler doğrultusunda raporlar oluşturuyor. Birliğimiz; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Mekanizasyon Kurulu (Başkan Yardımcılığı), Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Makine Teknik Komitesi (Üye), Tarım Makinaları Alt Komitesi (Başkanlık ve Grup Sekreterliği), Traktör Alt Komitesi (Üye), TOBB Türkiye Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi (Üye), Kalkınma Bakanlığı Makine Çalışma Grubu (Üye), Makine Sanayi Sektör Platformu (Eşbaşkanlık ve İcra Kurulu Üyeliği) ve Agrievolution Dünya Tarım Makinaları Birliği İcra Kurulu (Üye), Ekonomik Komite (Üye), Sanayi Sorunları Komitesi (Üye) gibi organizasyonlarda çeşitli sorumluluk üstleniyor. Birliğimiz ayrıca DEİK’in (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) kurucu kuruluşudur. Katıldığımız toplantılarda üyelerimizin ve sektörümüzün menfaatleri azami ölçüde savunuluyor. Birliğimiz gerçekleştirdiği çeşitli sektörel toplantılarla, üyelerini ilgili devlet kurumlarıyla bir araya getirerek sorunların ilk ağızdan çözüm mercilerine iletilmesi için ortam yaratıyor. Geleneksel hale getirmeye çalıştığımız ‘TARMAKBİR Sektör Buluşmaları’nı son derece önemsiyoruz. Üyeler arası kaynaşma, sanayici-kamu ilişkisini sıcak tutan bu organizasyonu her sene tekrarlamaya gayret ediyoruz. TARMAKBİR Buluşmaları’nın yanı sıra geçtiğimiz faaliyet döneminde hız kazanan diğer bir çalışmamız, özellikle Bursa, Konya ve İstanbul fuarları ile eş zamanlı olarak toplantı, panel, sempozyum gibi etkinliklerin organizasyonudur.
Bu organizasyonlarla finans kuruluşlarından üniversitelere, kamu kurumlarından test merkezlerine kadar birçok farklı kurum ve kuruluşla üyelerimizi buluşturuyoruz. Bu çalışmalardan belki de en önemlisi; Avrasya Tarımsal Mekanizasyon Zirveleri’dir. 2011 yılından bu yana Avrasya Uluslararası Tarım Fuarı ile eşzamanlı yürüttüğümüz bu organizasyonlarla; “tarım makineleri pazarları, teknolojik gelişmeler, gelecek senaryoları, sürdürülebilirlik, enerji, güvenlik ve finans” gibi konular düzenlenen çeşitli panellerde tartışılıyor. Sektöre makine tedarik eden firmaların yanı sıra, bürokrasi, akademi, test merkezleri, sektörel sivil toplum kuruluşları ve sektörel basının bir araya geldiği bu çalışma, fuar ile eşzamanlı olarak yapıldığı için sektörel tanıtım, gelişmiş ülkelerle işbirliği ve ortak üretim, gelişmekte olan hedef pazarlarımız için tanıtım ve ihracat potansiyeli yaratma imkanı da sağlıyor. Akademisyen ve sanayicileri bir araya getiren bu etkinliğimiz aynı zamanda üniversite-sanayi işbirliğinin gelişmesine de katkıda bulunuyor. Birliğimiz, 2008 yılında çalışmalarına başlayan Agrievolution Küresel Tarım Makineleri Ağı’na üyedir. 2008 yılında Almanya, ABD, İngiltere, İtalya, Fransa, Japonya, Hindistan, Çin, Kore, Brezilya, Rusya ve Türkiye’den tarım makineleri imalatçıları birliklerinin ilk kez bir araya gelmesiyle çalışmalarına başlayan bu uluslararası ağ 2012 yılına kadar üç zirve ve üç ekonomik komite toplantısı gerçekleştirdi. 2012 yılı Nisan ayında, bu uluslararası ağın bir platforma dönüşmesi için mutabakat zabtı imzalandı. Brezilya, ABD, İtalya, Fransa, Hindistan ve Türkiye, kurucu üye olarak bu belgeye imza attı. Böylece Agrievolution resmen kuruldu. Birliğe daha sonra Almanya, Rusya, İngiltere ve Kore katıldı. Agrievolution, günümüz tarım ekonomisi içinde güncel konular ve gelecekteki sorunların küresel bir bakış açısıyla görülebilmesi ve küresel bazda ele alınmasının son derece önemli olduğu ortak inancı ile oluştu.
Kaliteli üretimin tanıtımla desteklenmesi adına sektörünüzde ne tür adımlar atılmalıdır?
Tanıtımın en etkili yollarından biri olan fuarcılık, çeşitli eksiklikleri dolayısıyla sektörümüzün de önemli sorunları arasındadır. Mevcut fuar merkezlerimizin birçoğunun niteliksel sorunlarının yanı sıra, fuarcılık konusunda hizmet veren kurumların, hizmet kalitesi açısından önemli eksiklikleri söz konusudur. Fuarcılık sektörünün başta fuarın düzenlendiği şehre olmak üzere ülke ekonomisine katkısı kayda değer oranlardadır. Fuar alanına raylı sistemlerle yolcu taşınan, kafeteryadan tuvalete; kongre salonlarından otellere kadar birçok modern üniteyi barındıran fuar alanları maalesef bizim imrenerek baktığımız yerler oldu. Gelişmiş ülkelerle kaliteli makine üretimi konusunda yarış halinde olmamıza rağmen bu makineleri sergileyecek kalitede bir yerimiz, İstanbul dışında maalesef mevcut değildir. Fuar alanlarımızın alt yapı problemleri dışında temel üç sorunla karşı karşıyayız. Bunlardan birincisi: mevcut fuar düzenleme mevzuatı (TOBB Yönetim Kurulunun 27.02.2007 tarihli ve 242 sayılı kararına istinaden, 30.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren “Yurt İçinde Fuar Düzenlenmesine Dair Usul ve Esaslar”) fuarcılık anlamında gelişmiş ülkelerin standartlarına ulaşmamız için yeterli değildir. Mevzuatta otoparktan, acil çıkış kapısına, aydınlatmadan kafeterya hizmetlerine kadar birçok önemli unsur için yeterlilik kriterleri belirlenmemiş, “olması zorunludur” gibi ucu açık ifadeler kullanılmıştır.
Birim alan için tanımlanması gereken bu unsurların yanı sıra, koridor genişliğinden, yönlendirme levhalarının nitelik ve niceliğine kadar çok sayıda unsura mevzuatta yer verilmesi zorunludur. Bunun yanı sıra mevcut mevzuat, “fuar alanının fuar izni öncesinde denetimi, denetim kriterleri, fuar sırasında yapılacak denetimlere” dair kritik konulara ait ayrıntılara açıklık getirmemektedir. Mevcut mevzuatın gelişmiş ülkelerin bu konudaki çalışmaları da incelenerek, STK’larla eşgüdüm içinde yeniden belirlenmesi hususu değerlendirmeye alınmalıdır. Diğer önemli bir sorun da fuar sayısındaki fazlalıktır. 2012 yılında tarım konusunda 42 fuar düzenlendi. Bu yönüyle tarım, üzerine en çok fuar düzenlenen sektör halini aldı. Yeterli katılımcı veya ziyaretçi sayısına ulaşmayan fuarlar ise her iki kesimi de mağdur ediyor. Fuar harcamaları olarak sadece stant ücretleri akla gelse de, stant ücretlerinin iki katına varan oranlarda bir bütçe; katılımcıların iaşe ve ibate giderleri, stant dekorasyonu, ürün nakliye giderleri için harcanıyor. Dolayısıyla firmaların fuar masrafları çok ciddi rakamlara ulaşıyor. KOSGEB fuar katılım desteği maalesef fuar fiyatlarının suni olarak artmasına sebep oldu. Çözüme yönelik olarak “Yurt İçinde Fuar Düzenlenmesine Dair Usul ve Esaslar” mevzuatı, gelişmiş ülkelerin bu konudaki çalışmaları da incelenerek denetim, güvenlik, aydınlatma gibi birçok unsuru kesin kurallara bağlayarak STK’larla eşgüdüm içinde yeniden belirlenmelidir. Çadır alanlarda fuar düzenlenmesi yasaklanmalı veya bu konuda da yangın, fırtına gibi etmenler dikkate alınarak asgari kriterler oluşturulmalıdır. KOSGEB fuar desteği, fuar firmasını değil, katılımcıyı destekler nitelikte olmalıdır. Bu amaçla, KOSGEB daha seçici davranmalı ve katılım bedelleri konusunda kriterler koymalıdır. Konunun daha detaylı tartışılması adına TOBB tarafından en kısa zamanda bir çalıştay gerçekleştirilmelidir.