TÜRKİYE’NİN TEKNOLOJİ, AR-GE VE İNOVASYON ALTYAPISININ KARŞILAŞTIRMALI İNCELENEBİLECEĞİ FARKLI ULUSLARARASI ENDEKSLER BULUNUYOR. BU SAYIDA, ÜÇ FARKLI ENDEKS DEĞERLERİNİ İZLEYEREK ÜLKEMİZİN GÖRELİ KONUMUNU ANALİZ ETMEYE ÇALIŞACAĞIM.
KÜRESEL BECERİLER ENDEKSİ (GSI)
Dünyanın en büyük yüksek öğrenim platformu olan Coursera tarafından geliştirilen ve küresel yetenekleri incelemek üzere hazırlanan Küresel Beceriler Endeksi (GSI), kendi platformu üzerinden toplanan öğrenme verilerini baz alıyor. GSI endeksi, dünya nüfusunun yüzde 80’ini ve küresel GSYİH’nin yüzde 95’ini oluşturan 60 ülkenin becerilerini ölçüyor ve sıralıyor. 2020 yılına ilişkin değerlendirmelerin olduğu GSI endeksi; işletme, teknoloji ve veri bilimi alanlarını kapsıyor. Bu alanların seçilmesinin nedeni, Coursera’daki en popüler üç alan olması ve geleceğe ilişkin en önemli becerileri kapsaması.
İşletme: Bu alandaki beceriler, bir işletmenin pratiğine ve günlük işleyişine odaklanıyor. Teknoloji: Bu alandaki beceriler, bilgisayar sistemleri ve yazılımlarının oluşturulması, bakımı ve ölçeklenmesine odaklanıyor.
Veri bilimi: Bu alandaki beceriler, karar verme ve/veya temel ürün ve hizmetleri geliştirmek için bir işletme içinde üretilen verileri geliştirme ve kullanmaya odaklanıyor. Her bir alan altındaki altı yetkinlik, bu alanlarda uzmanlığa ulaşmak için gereken geniş yetenekleri ve bireysel becerileri kapsarken, endeks 60 ülke ve 10 sektör sonuçlarına göre sıralanıyor ve ülkeler yüzdelik dilimlerine göre sınıflandırılıyor. 60 ülke içerisinde yüzde 100 olan bir ülke en üstte, yüzde 0 olan ülke ise en altta yer alıyor. 2020 yılına ilişkin raporun sonuç kısmında, ekonomik ilerlemenin ileri beceriler ve yeterliliğe bağlı olduğu belirtilirken, özellikle dijitalleşme, ekonomi, eğitim ve iş gücüne katılım noktalarında daha eşit olan ülkelerin aynı zamanda yüksek beceriye sahip olan ülkeler olduğu ifade ediliyor. Ayrıca raporun sonuç kısmında, beceri düzeyi ve milli gelir arasında yapılan korelasyonda uzun dönemli ilişkinin mevcudiyetinden de söz ediliyor. Rapor, verilere dayanarak; teknoloji, işletme ve veri bilimi beceri yeterlilikleri ile ABD hisse senedi getirisi arasındaki yüzde 40’lık bir korelasyon olduğunu tespit etmiş. Aynı zamanda bir ülke için kazanılan her bir beceri yeterlilik yüzdesi, kişi başına geliri 600 dolar kadar artırıyor. Diğer yandan GSI endeksi, dünyanın yakın gelecekte hangi dijital yeteneklere ihtiyaç duyacağını ikiye ayırarak da irdeliyor: Sektör bazında beceri setleri ve teknoloji bazında beceri setleri. Rapora göre, teknoloji bazında trend olan beceriler C, yapay zekâ, JavaScript, web geliştirme kullanıcı deneyimi tasarımı, siber güvenlik, evrişimli sinir ağı, bulut bilişim, nesnelerin interneti, uygulama programlama arayüzü olarak sıralanırken, veri bilimi alanında trend becerilerse şunlardan oluşuyor: Python, data seslendirme, SQL, R, derin öğrenme, TensorFlow, bulut API, çoklu görev öğrenme, NLP, lineer cebir. Tablo 1 ve Tablo 2’de, sırasıyla Türkiye’nin teknoloji ve veri bilimi alanlarındaki beceri düzeylerini görebiliyoruz. Buna göre, Türkiye 60 ülke içerisinde teknoloji yetenek seti ve veri bilimi yeteneklerinde 55’inci sırada yer alıyor.
KÜRESEL YENİLİK ENDEKSİ (GII)
Ülkelerin inovasyon performanslarıyla ilgili olarak yayımlanan iki önemli rapordan biri olan Küresel Yenilik Endeksi (Global Innovation Index-GII) her yıl Dünya Fikri Haklar Örgütü (WIPO), Cornell Üniversitesi ve INSEAD iş birliğinde hazırlanıyor. Bilindiği üzere inovasyon hem makro hem de mikro ölçekte ekonomilerin başarısı için önemli bir araç. Yatırım, inovasyon için güçlü bir kaynak sağlarken, yatırım ile inovasyon arasında basit ilişkiden öte bir iş birliği bulunuyor. Endeks, Ar-Ge, risk sermayesi ve yüksek teknoloji gibi 80 yenilik göstergesinde ülkeleri değerlendirirken, endekste ülkeler Dünya Bankası’nın gelir gruplarına göre sınıflandırılıyor ve her bir sınıf kendi içinde ele alınıyor. Tablo 3’te Türkiye ve ona en yakın 10 ülkenin sıralamasını görebiliyoruz. 131 ülke içerisinde Türkiye 51’inci sırada yer alırken, Türkiye’nin içinde yer aldığı üst orta gelir grubunda ülkemizin sırası 8’inciliğe; Kuzey Afrika ve Batı Asya Bölgesi (NAWA) içinde de 4’üncülüğe yükseliyor.
İLERİ TEKNOLOJİLERE HAZIRLIK ENDEKSİ
UNCTAD tarafından geliştirilen endeks, beş yapı taşı üzerine inşa ediliyor: Bilgi ve iletişim teknolojileri yayılımı, beceriler, Ar-Ge faaliyeti, endüstri faaliyetleri ve finansmana erişim. Bilgi ve iletişim teknolojileri yayılımı: Bilgi ve iletişim teknolojilerinin altyapı seviyesini ölçer. Kritik teknolojileri kullanmak, içselleştirmek ve uyarlamak için özellikle yapay zekâ, nesnelerin interneti, büyük veri ve blok zincir tabanlı teknolojiler ciddi bir iletişim altyapısı gerektirir. Bilgi ve iletişim teknolojileri altyapısı iki taraflı incelenir. Bunlardan ilki herkesin erişime sahip olması için yaygınlık, ikincisi ise daha gelişmiş ve verimli kullanıma olanak sağlayan altyapı kalitesi.
Beceriler: Kritik teknolojileri kullanmak, benimsemek ve uyarlamak ilgili becerilerle donatılmış insanlar gerektirir. Bu başlıkta iki tür becerinin dikkate alınması gerekir: Eğitim yoluyla kazanılan beceriler ve iş yerinde pratik eğitimle kazanılan beceriler. Ar-Ge faaliyeti: Ar-Ge faaliyeti, yalnızca öncü teknolojilerin geliştirilmesi için değil, aynı zamanda benimsenmesi ve uyarlanması için de gereklidir. Bu teknolojilerin genellikle yerelde kullanımı için değişiklik gerekir. Ar-Ge faaliyetleri, bir ülkedeki 11 öncü teknolojide yapılan yayın ve patent sayısı kullanılarak ölçülür.
Endüstri faaliyeti: Bu bileşen, öncü teknolojilerin kullanımı, benimsenmesi ve uyarlanmasıyla ilgili bir endüstride devam eden faaliyetleri gerekli kılar. Bu başlıkta teknolojiyi hızlı benimseyen üç sektör esas alınır; yüksek teknolojiliyi içeren imalat, finans ve diğer teknolojilerle etkileşime giren bilgi ve iletişim teknolojileri. Finansmana erişim: Bu başlıkta, özel sektör için finansmanın mevcudiyeti incelenir. Finansmana daha iyi ve hızlı erişim, kritik teknolojilerinin kullanımını, benimsenmesini ve uyarlanmasını hızlandırır. Bu amaçla, endeksin bir parçası olarak özel sektöre verilen yurt içi kredilerin GSYİH’ye oranına bakılır. Tablo 4’te, genel sıralamada en yüksek endeks değerine sahip ilk beş ülkenin değerleri yer alırken, Tablo 5’te ise Türkiye ve üst-orta gelir grubunda en yüksek endeks değerine sahip ilk beş ülkenin değerleri birlikte gösteriliyor. Son olarak, Türkiye’nin, 158 ülke içerisinde 55’inci sırada konumlandığını da söylemeliyiz.Toparlamak gerekirse, endeks bileşenleri içerisinde Türkiye Ar-Ge harcamasında en iyi durumda görülüyor. Öncü teknolojilerin kullanımı, benimsenmesi ve uyarlanmasıyla ilgili endüstride devam eden faaliyetleri gösteren “Endüstri Faaliyeti” bileşeninde ise Türkiye en kötü konumda bulunuyor. İncelediğim üç endekste de Türkiye, ekonomik büyüklük olarak ilk 20 ülke içerisine girmesine rağmen teknolojinin geliştirilmesi, içselleştirilmesi, adaptasyonu, yenilik ve Ar-Ge faaliyetlerinde en iyi ihtimalle yüzde 50’lik dilime girmeyi başarabiliyor. Bu yönüyle ekonomik büyüklük ve gelişmeyle kıyaslandığında, ülkemizin performansının uygulanan tüm politika bileşenlerine rağmen halen düşük olduğu net bir şekilde görülebilir.