İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE ÜLKELERİN TUTUMLARINI YANSITAN BİR ARAŞTIRMAYA GÖRE KÜRESEL ISINMANIN SORUMLUSU İNSANLARIN DUYARSIZLIĞI... ANCAK BU KONUDA ÜLKELER ARASINDA FİKİR AYRILIĞI UÇURUMU VAR. FİNLANDİYA’NIN YÜZDE 64’Ü KÜRESEL ISINMANIN ARTIŞINDA İNSANI TEMEL PROBLEM OLARAK GÖRÜRKEN, NİJERYA’NIN SADECE YÜZDE 17’Sİ BU GÖRÜŞE KATILIYOR. TÜRKİYE’DE İSE KATILIMCILARIN YÜZDE 39’U KÜRESEL ISINMADA İNSAN DAVRANIŞLARININ, YÜZDE 35’İ ENDÜSTRİLERİN, YÜZDE 17’Sİ İSE DOĞAL SEBEPLERİN PAYI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR.
İklim değişikliği ve ülkelerin tutumlarını yansıtan; BAREM’in küresel ortağı WIN International tarafından 39 ülkeden 33.866 katılımcının görüş ve düşünceleriyle oluşturulan “İklim Değişikliği Konusunda Çeşitli İnançlar ve Eylemler” başlıklı araştırmada, önemli sonuçlara ulaşılmış. İklim değişikliğini merkezine alan ve Türkiye ayağı BAREM tarafından gerçekleştirilen araştırma, küresel ısınmada hem suçun hem sorumluluğun insanda olduğunun küresel bir gerçek olarak kabul edildiğini ortaya koyuyor.
KÜRESEL ISINMANIN ARKASINDA“İNSAN” VAR
Araştırma, küresel ısınmadan insan davranışının sorumlu olduğuna inananların dünya genelinde neredeyse yarıya (yüzde 41) ulaştığını vurguluyor; ardından yüzde 33 ile endüstri ve yüzde 16 ile doğal sebepler geliyor. Katılımcıların görüşleri ülkelere göre incelendiğinde ise Finlandiya’nın yüzde 64’ü küresel ısınmanın artışında insan davranışlarını temel problem olarak görürken, Nijerya’nın sadece yüzde 17’si bu görüşe katılıyor. Devam eden krizin endüstri kaynaklı olduğuna İran nüfusunun yarısından fazlası inanırken (yüzde 52), Laos’un yüzde 12’lik bir kesimi bu faktörün önemli bir rol oynadığını düşünüyor. Türkiye’de ise katılımcıların yüzde 39’u küresel ısınmada insan davranışlarının, yüzde 35’i endüstrilerin, yüzde 17’si ise doğal sebeplerin küresel ısınmada payı olduğunu düşünüyor.
İKLİM KRİZİYLE MÜCADELE İÇİNTÜM DÜNYAGERİ DÖNÜŞÜMÜ BENİMSİYOR
İklim kriziyle mücadele konusunda da araştırma dikkat çekici veriler sunuyor. Örneğin, eğitim derecesi arttıkça iklim değişikliğiyle mücadele için alınan önlemlere katılım sağlama oranında önemli yükselişler yaşanıyor. Dünya genelinde kadın ve erkekler, sırasıyla yüzde 67 ve yüzde 71 gibi yakın oranlarla, geri dönüşümün (yüzde 64) en çok tercih edilen aksiyon olduğunu söylerken, hızlı moda ürünleri satın almamak yüzde 29 ile ikinci sırada yer alıyor. Avrupa’da geri dönüşüme istekli olma oranları yüzde 72 ile daha yüksek seyrederken, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’yı kapsayan MENA bölgesinde ise oran yüzde 46’ya geriliyor. Benzer şekilde, hızlı modadan vazgeçmeye hazır olma konusunda Afrika kıtası yüzde4 ile dünyadaki en düşük orana, Avrupa ise çok daha yüksek bir oran olan yüzde 43’e sahip.Araştırmada, Nijerya (yüzde 90), Güney Kore (yüzde 89) ve İrlanda (yüzde 80) iklim değişikliğiyle mücadelede geri dönüşümün öncelik olduğu görüşündeki ilk üç ülke olarak sıralanırken, geri dönüşümün en etkili aksiyon olduğunu düşünmeyen ülkelerin başında da Endonezya (yüzde 12) ve Pakistan (yüzde 19) geliyor. Türkiye’de ise geri dönüşümü destekleyenlerin oranı yüzde 60 olarak ölçülmüş. Ülkemizde hâkim olan ikinci çözüm ise yüzde 42 oranla vejetaryen beslenme... Küresel ölçekte vejetaryen beslenmeyi iklim krizi mücadelesi için çözüm olarak görenlerin oranı da yüzde 12 olarak karşımıza çıkıyor.
HÜKÜMETLERE DUYULAN GÜVEN AFRİKA’DA YÜZDE 70, AVRUPA’DA YÜZDE 33
Diğer yandan, araştırma, toplumların iklim değişikliği için alınması gereken aksiyonlar konusunda hükumetlerden görüş ve rehberlik beklediğini de ortaya koyuyor. Bu kapsamda, çevreyi korumak için gerekli önlemleri alan ilgili devlet kurumlarına olan güven küresel olarak 2023’te yüzde 39 iken 2024’te yüzde 44’e yükselmiş durumda. Hükümetlere duyulan güven is de yüzde 70 ile Afrika’da ve yüzde 65 ile Asya-Pasifik bölgesini kapsayan APAC ülkelerinde en yüksek seviyede gerçekleşiyor. Aynı oran Avrupa’da yüzde 33, ABD’de ise yüzde 32 olarak en düşük seviyelerde ölçülmüş. Benzer şekilde, hükümetin çevre için harekete geçtiğine dair inancı en yüksek olan ülke Vietnam (yüzde 94) iken, hükümete güvenin en düşük olduğu ülke Paraguay’da bu oran 2023’teki yüzde 15 seviyesinden 2024’te yüzde 6’ya kadar düşmüş durumda. Araştırmanın Türkiye ayağına bakıldığında ise fikir ayrılıkları söz konusu; ülkenin yüzde 42’si hükümetin çevreyi korumak adına gerekli aksiyonları aldığı görüşündeyken, yüzde 54’lük bir kesim buna katılmadığını belirtiyor.“İklim Değişikliği Konusunda Çeşitli İnançlar ve Eylemler” başlıklı araştırmanın aytrıntılarına burayı tıklayarak ulaşılabilir.