ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI İLE CUMHURBAŞKANLIĞI STRATEJİ VE BÜTÇE BAŞKANLIĞI KOORDİNASYONUNDA GELİŞTİRİLEN TÜRKİYE’NİN 2053 UZUN DÖNEMLİ İKLİM STRATEJİSİ, BİRLEŞMİŞ MİLLETLER 29’UNCU TARAFLAR KONFERANSI’NDA (COP29) AÇIKLANDI. HAZIRLANAN STRATEJİ BELGESİ, 2022’DEN BU YANA 200’DEN FAZLA TOPLANTIDA YAKLAŞIK 175 PAYDAŞ KURUMDAN (KAMU VE ÖZEL SEKTÖRLER, SİVİL TOPLUM, AKADEMİ DÂHİL) YAKLAŞIK 6.000 KATILIMCININ GİRDİSİYLE ŞEKİLLENDİRİLİRKEN, STRATEJİNİN AZALTMA BÖLÜMÜ TOPLAMDA YEDİ SEKTÖRDE 35 STRATEJİ, UYUM BÖLÜMÜ 11 SEKTÖRDE 38 STRATEJİ BARINDIRIYOR. EK OLARAK TEKNOLOJİ, ADİL GEÇİŞ, İKLİM FİNANSMANI VE KAPASİTE GELİŞTİRMEYİ KAPSAYAN 16 STRATEJİYİ DE İÇEREN 2053 UZUN DÖNEMLİ İKLİM STRATEJİSİ, TOPLAMDA 18 SEKTÖR VE DÖRT KESİŞEN ALANDA 89 STRATEJİDEN OLUŞUYOR.
İklim krizinin yıkıcı etkilerini sınırlamak için düzenlenen en önemli yıllık toplantı niteliğinde-ki COP29, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenirken, Türkiye zirve kapsamında2053 Uzun Dönemli İklim Stratejisi belgesini Birleşmiş Milletler’e iletti. Strateji belgesi, Türkiye’nin 2053 yılına kadar “kalkınma önceliklerinden taviz vermeden” net sıfır hale gelme hedefine nasıl ulaşacağını detaylandırıyor. “En kirli fosil yakıt” olarak tanımlanan kömürden çıkışa dair bir plan belgede yer almazken, Türkiye’nin plan kapsamında fosil yakıtlardan çıkmayı planlaması da ilk kez açıklanıyor.
2053’E KADAR “NET SIFIR” GERÇEKÇİ Mİ?
COP29’da basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, fosil yakıtlardan çıkılmadan uzun vadeli iklim hedeflerinin gerçekçi olup olmadığı sorusuna, “Zaman içinde fosil yakıtlardan bu süreçte çıkmış olacağız.” cevabını verirken, fosil yakıtlardan çıkışa dair herhangi bir takvim paylaşmadı. Hatırlanacağı üzere Türkiye, Eylül 2021’de 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefini açıklamış ve aynı yıl kasım ayında Paris Anlaşması’na taraf olmuştu. Net sıfır, bu bağlamda, insan kaynaklı aktivitelerden kaynaklanan sera gazı salımlarını, ormanlaştırma gibi insan müdahaleleriyle atmosferden emilen sera gazı miktarıyla eşitlemek anlamına geliyor. Türkiye, daha önce, önümüzdeki 14 yıla kadar salımlarını artırmaya devam etme ve en geç 2038’den sonra azaltma planını açıklamıştı ki aynı hedefler COP 29’da açıklanan 2053 Uzun Dönemli İklim Stratejisi belgesinde de yineleniyor.Resmi verilere göre 2022’de Türkiye’nin sera gazı salımlarının yüzde 70’inden fazlası enerji sektöründen kaynaklanıyordu. Belgede, 2053 yılında nüfus artışı ve ekonomik büyümeye paralel olarak ülkenin enerji talebinin bugüne göre yaklaşık dört katına çıkarak 1,271 TWh’ı aşacağı öngörülüyor. Belge, bu talebin yüzde 69,1’inin yenilebilir enerji kaynaklarından karşılanmasını planlarken, geçtiğimiz eylül ayı itibarıyla Türkiye’nin enerji üretiminde yenilenebilir enerjinin payı ise yüzde 57 seviyesine ulaşmıştı. Diğer yandan Türkiye, güneş ve rüzgârın yanında hidroelektrik, jeotermal ve nükleer enerjiyi de yenilenebilir enerji kaynakları olarak sınıflandırıyor. Bu kapsamda belgede, 2024 yılında devreye girmesi planlanan Akkuyu Nükleer Santrali’nin tam kapasite çalıştığında Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacağı ve sera gazı salımlarını yıllık 30 milyon ton azaltacağı tahmini vurgulanıyor.Ek olarak, 2035 yılında nükleer kapasitesinin 7,2 GW’a yükseltilmesi hedefinin de yer aldığı strateji belgesinde, bu hedefleri gerçekleştirmek için 2035’e kadar yenilenebilir enerjiye 59 milyar dolar, enerji depolamaya 2,5 milyar dolar ve enerji verimliliğine 2030’a kadar 20,2 milyar dolar yatırım yapılması hedefi de ifade ediliyor.
BİRKAÇ SEKTÖR DIŞINDA NET AZALTIM HEDEFLERİ BELİRSİZ
Belge, Türkiye ekonomisinin bel kemiği sayılan imalattan tarıma, ulaşımdan binalara ve atık yönetimine kadar farklı alanlarda ne tür dönüşümler yaşanacağına dair ipuçları da sunuyor.Örneğin, demir ve çelik sektörü salımlarının 2053’e kadar kademeli olarak yüzde 99 azaltma hedefi strateji belgesinde açıkça belirtilirken, gübre sektörü için bu hedef yüzde 100, çimento için yüzde 93, alüminyum içinse yüzde 75 azaltım olarak belirlenmiş. Ancak diğer başlıklar için bu şekilde net hedefler belgede yer almıyor ve uzmanlar, bunun önemli bir sorun olduğunu bildiriyor.
OLUMLU AMA ÇELİŞKİLERLE DOLU
BBC Türkçe’de yer alan bir haberde, 2053 Uzun Dönemli İklim Stratejisi belgesine yönelik akademik değerlendirmeler de yer alıyordu. Bu kapsamda, Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi İklim Çalışmaları Koordinatörü Ümit Şahin, strateji belgesinde yer alan yenilenebilir enerji hedefinin dört katına çıkarılmasını olumlu bulduğunu söylerken, eş zamanlı olarak nükleerdeki kapasite artışının yenilenebilir enerji yatırımlarının önünü kesebileceği endişesini dile getiriyor. Şahin, Türkiye’nin 2053 enerji yol haritasında kömüre dair bir plandan söz edilmemesini de eleştirirken, “Kömür en kirli fosil yakıt olarak biliniyor ve güneşin en düşük maliyetli enerji haline gelmesiyle birçok avantajını da kaybetmiş durumda. Türkiye’nin uzun vadeli iklim planında kömürün azaltılmaması halinde bu alana yapılan yatırımlar da boşa düşecektir.” diyor.Diğer yandan, Ümit Şahin, hedeflerde önlenecek emisyon yerine ne kadar azaltımın sağlanacağının net bir şekilde paylaşılmamasının da endişe verici olduğunu vurgularken, “Ne kadar azaltım yapılacağının bilinmemesi, net sıfır hedefinin gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceğinin anlaşılması açısından ‘çelişkili bir durum’ ortaya çıkarıyor.” diyor. Şahin bunun sebebini ise “Türkiye’nin bu hedeflere, ‘aşağıdan yukarıya’ yaklaşması” olarak açıklıyor: “Sektörler ve tüm bakanlıklar yapabileceklerini ortaya koymuş, onlar da mümkün olduğunca iddialı bir şekilde bir araya getirilmiş gibi görünüyor. Ancak bunun yerine, öncelikle emisyon azaltım hedeflerinin belirlenmesi ve bunların endüstrilere dağıtımının yapılması gerekirdi.” Türkiye 2053 Uzun Dönemli İklim Stratejisi belgesinin orijinal dokümanına burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.