İSMİ ARAPÇADA “İKİ DENİZ” ANLAMINA GELEN BAHREYN KRALLIĞI, 1971’DEKİ BAĞIMSIZLIĞININ ARDINDAN PETROLE DAYALI HIZLI BİR EKONOMİK BÜYÜME SERGİLEMİŞTİ. KÖRFEZ BÖLGESİNİN EN ZAYIF PETROL VE DOĞAL GAZ REZERVLERİNE SAHİP OLAN ÜLKE, BU NEDENLE EKONOMİSİNİ ÇEŞİTLENDİRMEDE DİĞER TÜM KÖRFEZ EKONOMİLERİNDEN DAHA İŞTAHLI BİR GÖRÜNÜM SERGİLİYOR. BU ÇERÇEVEDE, ÇİN’DEN SONRAKİ DÜNYANIN EN BÜYÜK ALÜMİNYUM İŞLEME TESİSLERİNİ KURAN BAHREYN, HALEN SANAYİ YATIRIMLARINI ÖNCELİKLENDİRMEYE DE DEVAM EDİYOR. BUNUNLA BİRLİKTE, ÜLKEDE TÜRKİYE VE TÜRKLERE KARŞI POZİTİF BİR ALGI OLSA DA BU DURUM İKİLİ TİCAERET RAKAMLARINA PEK YANSIMIYOR.

Bahreyn, 1,5 milyon nüfusuyla ve 786,5 kilometrekarelik yüz ölçümüyleKörfez Bölgesinin en küçük ülkesidir. Ancak, Orta Doğu ve Afrika standartları düşünüldüğünde, çok zengin olan ülkedeki tüketici talebi de çok güçlüdür. 1,6 milyonluk nüfusun yarıya yakını Bahreyn vatandaşı Araplarken, kalan nüfusun büyük kısmı Hintli, Pakistanlı ve Bangladeşlilerden oluşur. Resmi adıyla Bahreyn Krallığı, toplam 50 doğal ada ve 33 yapay adadan meydana gelir. Kuzeybatıdan, 25 kilometre uzunluğundaki Kral Fahd Geçidi ile Suudi Arabistan'a bağlanan ülke, Maldivler ve Singapur'dan sonraAsya'nın en küçük üçüncü ülkesi konumundadır. Ülkeyi oluşturan üç büyük adadan en genişi Bahreyn Adasıdır ve bu adada ülkenin başkenti Manama da yer alır. Diğer büyük adalar ise Muharrak ve Sitra'dır. Ülkeyi oluşturan adaların kıyıları nakliyat ve gemilerin yaklaşması için çok elverişli olduğu için ülkenin tamamı doğal bir liman işlevi de görür. Adalar genel olarak denizden çok yüksek değildir; en tepe noktası 137 metre ile Bahreyn Adasındaki bir tepedir.4.000 yılı aşkın süredir Körfez'in en önemli ticari kavşak noktalarından biri olarak görülen ülke, ticaret yollarının merkezindeki ve zengin inci dalış endüstrisindeki konumundan ekonomik olarak çağlar boyu yararlanmıştır. 1932'de petrol keşfetmek için harekete geçen ilk Körfez devleti olan ülke, günümüzde ise petrol bağımlılığına son vermek için gerçekleştirdiği ekonomik yatırımlarla dikkat çekmektedir.

ANTİK ÇAĞLARIN TİCARET MERKEZİYDİ

Bahreyn, insanlık tarihinin en önemli deniz ticaret yollarından biri üzerinde bulunmasıyla çağlar boyunca stratejik bir zenginliğe sahipti. Bölgede yapılan arkeolojik çalışmalar, bölgedeki yerleşimlerin MÖ 3 binli yıllara dek uzandığını ortaya koyarken, yine antik yazıtlardaki anlatımlara göre efsanevi Dilmun uygarlığının da Bahreyn’de olabileceği düşünülmektedir. Bununla birlikte, bölgede İslam öncesi devirlere ait bilgiler son derece sınırlı olmakla birlikte, Asur, Babil, Yunan ve Perslerin bölgede hüküm sürdükleri bilinmektedir. Ülke, antik çağlardan beri 19’uncu yüzyıla kadar dünyanın en iyisi olduğu düşünülen inci avcılığıyla da ün yapmıştı. Ülke, İslamiyet ile erken dönemde tanışmış olsa da 1521'den 1602'ye kadar Portekiz İmparatorluğu’na bağlıydı. 1783'te Bani Utbah kabilesi Bahreyn'i Nasr Al Madhkur'dan ele geçirince, Bahreyn'in ilk hâkimi Ahmed el Fetih ile Halife Hanedanı oldu. Halife Hanedanı o günden bu yana Bahreyn’in yönetimindeki varlığını sürdürmektedir. 1800'le-rin sonlarında İngilizlerle yapılan anlaşmaların ardından Bahreyn, Britanya İmparatorluğu'nun himayesi altına girdi. 1971 yılındaki bağımsızlığın ardından 2002’ye kadar emirlik olarak yönetilen ülke aynı yıl İslami anayasal monarşiyi ilan etti.



TOPLUMSAL KIRILGANLIK ARTIYOR

Anayasal monarşi ile yönetilen Bahreyn Krallığı, bağımsızlığını 1971 yılında kazanmış, ülkede ilk anayasa 1973 yılında kabul edilmiştir. Ülke yönetimini elinde bulunduran el-Halife ailesi 18’inci yüzyılın sonlarından bu yana Bahreyn’in yönetiminde söz sahibidir. Devlet yönetiminin başında bulunan kişi 2002 yılına kadar “Emir” unvanına sahipken, yapılan değişiklikle o tarihten bu yana “Kral” unvanı kullanmaktadır. Kral, başbakanı ve bakanları atama, hükümeti kabul etme ve görevden alma, anayasayı değiştirme gibi geniş yetkilere sahiptir.Ülkede Müslüman nüfusun yaklaşık üçte ikisi Şii olmakla birlikte, devlet yönetiminde Sünniler hâkimdir. Bu durum siyasî ve toplumsal açıdan Bahreyn’i kırılgan bir zemine taşımakta, ülkede yaşayan Şiiler yeterli siyasi temsile sahip olmadıkları, iş imkânlarından eşit yararlanamadıkları gibi gerekçelerle devlet yönetimine karşı zaman zaman şiddetlenen protestolar düzenlemektedir. Yakın geçmişte, özellikle 2011’de patlak veren “Arap Baharı” sürecinde bu gerilim en tehlikeli noktasına ulaşmış, ülkede ciddi bir kaos ortamı hakim olmuş, Şii unsurlar tarafından sürdürülen protestolar yönetim tarafından güç kullanılarak bastırılmıştır.

EKONOMİSİNİ ÇEŞİTLENDİREREK BÜYÜYOR

Bahreyn 2006 yılında Arap dünyasının en hızlı büyüyen ekonomisiydi. 2011’de Wall Street Journal gazetesine bağlı Heritage Foundation isimli derneğin yayımladığı Özgür Ekonomi Listesine göre Bahreyn Orta Doğu’nun en özgür, tüm dünyanın ise 10’uncu özgür ekonomisi seçilmişti.Ekonomide tarihsel olarak Bahreyn, petrol üretimi ve inci üretimiyle tanınır. 1936’da petrol üretimi ve ihracatına başlayan ülke, bölge ülkeleri arasında bunu gerçekleştiren ilk ülkedir. Petrol ticaretinin ülke ihracatındaki ve ülke gelirlerindeki oranı da halen yüzde 60 seviyelerindedir. Ancak petrol fiyatlarındaki dengesizlikile ülke rezervlerinin Körfez Bölgesinin en zayıf rezervleri olması, ülkeyi, ekonomiyi çeşitlendirme konusunda da cesaretlendirmiştir.Diğer yandan ülkedeki genç işsizliği, petrol ve su kaynaklarının azalmasıyla birlikte ülkenin en büyük sorun başlıklarından biri olmayı sürdürmektedir. Ülkedeki kadın nüfusunun yüzde 85'inin de çalışmadığı düşünülmektedir. Bahreyn’in ekonomiyi çeşitlendirme çabalarının en önemli göstergelerinden birisi, ülkedeki güçlü bankacılık ve İslami finans kurumlarıdır. Bu çerçevede hayata geçirilen projeler ve kurulan sağlam altyapı, Bahreyn’in bölge ülkeleri açısından bir finans merkezine dönüşmesini sağlamıştır. Öte yandan alüminyum, demir-çelik ve petrokimya endüstrilerinde küresel ölçekli yatırımlarla dünyanın önde gelen tesisleri kuran Bahreyn, küresel ölçekte güçlü markalar kurmayı da başarmıştır. Ayrıca inci yetiştiriciliği de Bahreyn’de halen önem arz eden geleneksel bir geçim kaynağıdır.

İKİLİ İLİŞKİLERDE POZİTİF GÖRÜNÜM HÂKİM

Bahreyn, Türkiye ile derin tarihi ve kültürel bağlara sahip olan bir ülkedir. İki ülke arasında kökleri sağlam bir geçmişe dayanan ilişkiler, Bahreyn’in bağımsızlığını kazandığı dönemden bu yana da genel itibarıyla olumlu seyretmektedir.Bu çerçevede iki ülke arasındaki ticari ilişkiler de son yıllarda giderek güçlenmektedir. 2003 yılında 44 milyon dolar olan toplam ticaret hacmi, dalgalı bir seyir izlemekle birlikte sürekli artma eğilimindedir ve 2023’te 600 milyon dolara yaklaşmıştır. Türkiye’den Bahreyn’e ihraç ürünleri süt ürünleri ve tavuk yumurtası gibi hayvansal menşeli ürünler, endüstriyel kullanıma haiz mekanik cihaz ve makineler, mobilyalar ve aydınlatma ürünleri, tekstil, hayvansal ve bitkisel yağlarken, Türkiye’nin Bahreyn’den başlıca ithal ürünleri ise alüminyum ve alüminyumdan eşya, inorganik kimyasallar, demir çelik, gübreler ile cam ve cam eşyalardır.

BAHREYN PAZARI POTANSİYEL VADEDİYOR

Ülkenin ekonomik verileri ve makine özelinde güncel ticaret rakamlarını incelediğimizde, BM İstatistik Bölümü verilerine göre Bahreyn’in makine ihracatının, 2023’te yüzde 6 azalarak 765 milyon dolar olarak kayda geçtiğini görüyoruz. Bahreyn’in en çok makine ihraç ettiği ülkeler sıralamasında ise ilk sırada 174,6 milyon dolarla Suudi Arabistan, ikinci sırada 156,6 milyon dolarla BAE ve üçüncü sırada 64,5 milyon dolarla Fransa yer alıyor. 2023’te Türkiye, Bahreyn’den gerçekleştirdiği makine ithalatında yüzde 16,1’lik artışla 20’nci sırada yer alırken, 3 milyon dolar değerinde makine alımı yapmıştı. Bu dönemde Bahreyn’in Türkiye’ye gerçekleştirdiği toplam ihracat içindeki makinenin payı da yüzde 0,8 olarak kayda geçti. Aynı dönemde Bahreyn’in toplam ihracatının 12,4 milyar dolar olduğunu ve makine ihracatının toplam ihracattan yüzde 6,2 pay aldığını da söyleyelim.Diğer yandan, makine ithalatının, 15,4 milyar dolarlık toplam ithalattan yüzde 12,4 pay aldığı Bahreyn’de, geçtiğimiz yıl 1,9 milyar dolar tutarında makine ithal edildi. BM İstatistik Bölümü verilerine göre Bahreyn’in en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında 410 milyon dolarla ABD yer alıyor. Listenin ikinci sırasında bulunan Çin’den 386 milyon dolar değerinde makine ithal edilirken, üçüncü sıradaki Fransa’dan 2023’te ithal edilen makinelerin değeri ise 187 milyon dolar oldu. Bu dönemde Bahreyn’in makine ithalatında 21’inci sırada yer alan Türkiye’den de yüzde 19,4’lük düşüşle 14,3 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirildi.Bu veriyle, Bahreyn’in toplam 1,9 milyar dolarlık makine ithalatından 2023’te Türkiye’nin aldığı payın yüzde 0,8 oranında gerçekleştiğini; Bahreyn’in Türkiye’den yaptığı 214,1 milyon dolarlık toplam ithalat içinde makinenin payının ise yüzde 6,7 olduğunu söyleyebiliriz.

BAHREYN İLE TİCARETTE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

  1. Bahreyn’de tanışma esnasında el sıkışılır. İlk tanışmada öpme adeti yoktur. Belli bir samimiyet seviyesinden sonra arkadaşlar ve aile arasında selamlaşırken kadınların kadınları, erkeklerin de erkekleri öpmesi görülebilir.
  2. Bazı kadınlar erkeklerin, bazı erkekler de kadınların elini sıkmazlar. Böyle bir durumda eli kalbe götürerek selamlama yapılır.
  3. Selamlaşma sırasında Türkiye’de de kullanılan “Selamun Aleykum” ile başlanması, mümkünse birkaç kelime Arapça hal hatır sorulması (Nasılsınız yerine ‘Keyfe halikum’ veya ‘Keyfel hal’ gibi) önerilir. Araplar birkaç kelimeyle de olsa dillerinin konuşulmaya çalışılmasından memnun olurlar. Bahreyn vatandaşlarının neredeyse tamamı Türkiye’ye pek çok kez gitmiştir ve genellikle onlar da sizlerle tanışma esnasında birkaç kelime Türkçe konuşmaya çalışır.
  4. Kartvizit değişirken kartınızı iki elinizle tutarak nazik bir şekilde karşı tarafa vermeniz; karşı tarafın kartını alınca bir süre incelemeniz; toplantı süresince de masada önünüzde bulundurmanız uygun olacaktır.
  5. Bahreyn’de iklim çok sıcaktır ancak her yerde klima olduğundan gittiğiniz toplantılarda mekan sıklıkla fazla bile soğutulmuş olacaktır. Toplantılara erkeklerin koyu renk takım elbise, kadınların da takım elbise (dar pantolon olmadığı sürece pantolon takımlar da olabilir) veya diz altı uzun etek ile katılması önerilir. Gerek kadınlarda gerekse erkeklerde dekolte kıyafetler, şortlar, mini etekler ve benzeri kıyafetler hoş karşılanmaz.
  6. Bahreyn vatandaşları için yüz yüze görüşmeler önemlidir. İş ilişkisinden önce dostluk ve güven ilişkisinin tesisine önem verirler.
  7. Bahreyn vatandaşları çoğunlukla Türkiye’yi seven insanlardır ve toplantı başlamadan önce Türkiye hakkında güzel sözler söylerler. Sizlerin de toplantı öncesi Bahreyn hakkında bilgi edinerek ülkenin çeşitli alanlardaki başarılarından veya ülke ve ülke insanı hakkındaki diğer olumlu izlenimlerinizden bahsetmeniz sıcak bir ortam oluşmasına katkıda bulunacaktır.
  8. Bahreyn Arap coğrafyasında iş disiplini yüksek ülkelerden biridir ve toplantı zamanlarına önemli bir sorun olmadıkça çoğunlukla uyarlar. Üzerine anlaşılan zamana riayet etmeniz, zorunlu durumlarda 5 dakikayı aşan bir bekletme olacaksa arayıp haber vermeniz, sebebi açıklayarak özür dilemeniz önerilir.
  9. Diğer Arap ülkelerinde olduğu gibi Bahreyn’de çalışma saatleri, hafta sonu tatilleri Türkiye ile farklılıklar gösterir. Görüşme ayarlanmadan önce bu farklılıklar hakkında bilgi edinilmesi önerilir.
  10. Araplar ikram yapmayı sever ve ikramın reddedilmesinden hoşlanmazlar. Toplantı sırasında yapılan ikramları kabul etmeniz önerilir.
  11. Bahreyn’de devlet görevlilerinin hediye kabul etmesi yasaktır. Her seviyedeki devlet görevlileri, küçük hediyeleri bile kabul etmezler. Ancak özel sektördeki kişilerin kendi aralarında hediyeleşme yaygındır. Hediyeyi reddetmenizi hoş karşılamazlar. Genellikle ilk görüşmede hediye adeti yoktur. Ancak Türkiye’nin kültürel özelliklerini yansıtan, maddi değeri yüksek olmayan küçük hediyeleri ilk görüşmede veya sonraki görüşmelerde vermeniz uygundur.

Kaynak: Ticaret Bakanlığı, Kolay İhracat Portalı Bahreyn İş Kültürü Sayfası