Türkiye un sanayiciliği hem teknoloji hem de kapasite olarak dünyada hatırı sayılır sıralarda yer almaya başladı. Özellikle son yıllarda Türkiye un ihracatında birçok ülkeyi geride bırakarak, ön sıralarda yer alıyor. Anadolu un sanayicileri derneği makine yetkilisi ve Uğur Group Ceo’su Okçul Barlık, sektörün çok fazla reklamı yapılmamasına rağmen değirmencilik makine imalatı ve un üretiminde ihracat gerçekleştirerek Türkiye’ye büyük katkı...
TÜRKİYE UN SANAYİCİLİĞİ HEM TEKNOLOJİ HEM DE KAPASİTE OLARAK DÜNYADA HATIRI SAYILIR SIRALARDA YER ALMAYA BAŞLADI. ÖZELLİKLE SON YILLARDA TÜRKİYE UN İHRACATINDA BİRÇOK ÜLKEYİ GERİDE BIRAKARAK, ÖN SIRALARDA YER ALIYOR. ANADOLU UN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ MAKİNE YETKİLİSİ VE UĞUR GROUP CEO’SU OKÇUL BARLIK, SEKTÖRÜN ÇOK FAZLA REKLAMI YAPILMAMASINA RAĞMEN DEĞİRMENCİLİK MAKİNE İMALATI VE UN ÜRETİMİNDE İHRACAT GERÇEKLEŞTİREREK TÜRKİYE’YE BÜYÜK KATKI SAĞLADIĞINI SÖYLÜYOR.
Anadolu Un Sanayicileri Derneği çatısı altında toplanan Türkiye değirmen makineleri imalatçılarının bir kısmı faaliyetlerini de bu dernek adı altında sürdürüyor. Sektör temsilcilerinin bir araya gelememesi nedeniyle sorunlar yaşandığını söyleyen Anadolu Un Sanayicileri Derneği Makine Yetkilisi ve Uğur Group CEO’su Okçul Barlık, “Yine aynı dernek çatısı altında gruplara ayrılıp toplantıların sıklaştırılmasını sağlayıp tüm üyelerle sıcak temas ve bununla birlikte herkese görev düşecek şekilde projeler geliştirmek gerekir” diyor.
Anadolu Un Sanayicileri Derneği Makine Yetkilisi ve Uğur Group CEO’su Okçul Barlık, sektörün ulusal ve uluslar arası düzeyde etkinliğinin ve verimliliğinin geliştirilmesini ve artırılmasını sağlamaya çalıştıklarını söylüyor. Bu nedenle sektörle ilgili gelişmeleri sürekli takip ettiklerini ve dernek üyelerine ulaştırdıklarını belirten Okçul, “Sektör toplantıları ile dernek üyelerini bir araya getirerek görüş alışverişinde bulunmaları sağlanıyor. Değirmen makineleri imalatçıları ile müşteri portföyü arasında daha güçlü bir diyalog kurulmaya çalışılıyor, böylece teknoloji ve yeni ürünler hakkında bilgilendirme yapılıyor. Yeni pazarlar bulmak ve ürünleri tanıtmak için yurt dışı fuarlara katılım sağlanıyor” diye konuşuyor. Türkiye’deki un sanayiine de değinen Barlık şöyle devam ediyor: “Türkiye un sanayiciliği hem teknoloji hem de kapasite olarak dünyada hatırı sayılır sıralarda yer almaktadır. Son yıllarda Türkiye un ihracatında birçok ülkeyi geride bırakmış ön sıralarda yer almıştır. Sektörümüz çok fazla reklamı yapılmamasına rağmen hem değirmencilik makine imalat sanayiinde hem de un üretiminde ve yurt dışına ihracatında Türkiye’ye büyük katkı sağlamaktadır.”
90 ÜLKEYE İHRACAT
Barlık, 2009 yılında Türkiye’nin 1 milyon 810 bin ton un ihracatı gerçekleştirerek dünya ikincisi olduğunun altını çizerek, “Dünyanın 90 ülkesine un ihracatı yapılmaktadır. Türkiye’de üretilen un kalitesinin birçok ülkeye göre yüksek olması ihracat artışında önemli bir etkendir” diyor.
Türkiye’de değirmen makineleri imalatçılarının bir dernek çatısı altında bir araya gelememeleri nedeniyle, makine sektör temsilcilerinden bazılarının Anadolu un sanayicileri derneğine üye olduklarını aktaran Barlık, “Temsil etmiş olduğum firmamız Uğur Makina’da sektörde lider konumda bir firma. Aynı zamanda grubumuzda un üretimi yapan tesisimizin bulunmasından bu faaliyetlerle ilgilenip üzerimize düşeni yapıyoruz” diye konuşuyor. Barlık dernek olarak yaşadıkları problemleri ise şöyle sıralıyor: “Aslında derneğimiz yapı ve işleyiş bakımından sağlıklı olup, dernek, üzerine düşen görevleri yapmaktadır. Fakat sektör temsilcileri bir araya gelemediği için sorunlar yaşanmaktadır. Makine ve un sektörünün gelişmesi, ihracatının artırılması için sektör temsilcilerinin ortaklaşa hareket etmeleri gerekiyor.” Barlık şöyle devam ediyor: “Yine aynı dernek çatısı altında gruplara ayrılıp toplantıların sıklaştırılmasını sağlayıp tüm üyelerle sıcak temas ve bununla birlikte herkese görev düşecek şekilde projeler geliştirmek gerekir.”
HAKSIZ REKABET ÖNLENMELİ
Anadolu Un Sanayicileri Derneği Makine Yetkilisi ve Uğur Group CEO’su Barlık sektörün gelişmesi için yapılması gerekenleri ise şöyle açıklıyor: “Tabii ki öncelikle herkesin bildiği haksız rekabetin önlenmesi için çalışmalar yapılmalı ve sektör temcilerinin doğru yönlendirilebilmeleri için doğru bilgi paylaşılmalı. Kurumlar veya temsilciler bilgi paylaşımını yapmadıkları zaman, sektörde yanlış hesaplar haksız rekabete yol açıyor. Bu da tüm üreticilerin zararına sebep oluyor.”
Dernek üyelerinin dünyaya entegre olmaları gerektiğine de vurgu yapan Barlık, “Üretilen ürünlerin daha fazla nasıl kaliteli olabileceği konusunda araştırmalar yapılmalıdır. Her sektörde olduğu gibi un sektörü için de Ar-Ge çok önemlidir. Ar-Ge desteklerinin artırılması adına çalışmalar yapılmalıdır” diyor. Beslenmenin temel gıda maddesi sayılan buğday ve diğer tahıllardan un üreten tesislerin kahramanları değirmen makineleri, aslında gıda ambalaj makinelerinden, süt sağma makinelerine, su ve sıvı ihtiyacına cevap veren dolum, gazlı dolum ve etiketleme makinelerine kadar çok geniş bir skalayı kapsayan gıda makineleri sektörü içinde yer alıyor.
İHRACAT İSTİKRARLI BİR ŞEKİLDE ARTIYOR
Türkiye’nin gıda sanayi makineleri ihracatına baktığımızda, son beş yıllık süreçte istikrarlı bir artış yaşanmış olduğunu görüyoruz. 2003 senesinde 80,5 milyon dolar olarak gerçekleşen gıda sanayi makineleri ihracatının, 2007 senesinde yüzde 41 oranında ciddi bir artışın sonucunda 269 milyon dolara ulaşmış olduğu görülüyor. Bu senenin Ocak-Mayıs aralığında ise 141,8 milyon dolara ulaşan
ihracat rakamı, sektörde bu yılın sonunda 2007 ihracatının geçileceğinin sinyalini veriyor. Ancak ihracatın sürekli artmasına rağmen, Türkiye bu sektörde dış ticaret açığı veriyor. İhracatın artışına paralel olarak, gıda sanayi makineleri ithalatı da son beş senedir yükselmeye devam ediyor. Son beş senelik periyoda bakıldığında ithalatın 2005 yılı dışında hiç düşüş göstermediğini ve 2007 senesinde yüzde 18 oranında artarak 667,6 milyon dolara ulaştığını görüyoruz. İthalatın artış göstermesine rağmen, ihracattaki büyüme oranının ithalattaki büyüme oranının üstünde olması, ortaya ileriye dönük umut verici bir tablo çıkarıyor.
Gıda sanayi makineleri ihracatı ülke bazında değerlendirildiğinde, bu sektörde en önemli pazarın Kazakistan olduğu görülüyor. 2006 senesinde de 19,5 milyon dolarlık rakamla ihracatımızda ilk sırada yer alan bu ülkeye 2007 yılında 24,8 milyon dolar değerinde gıda sanayi makineleri ihraç etmiş durumdayız. İhracatta Kazakistan’ı 19,1 milyon dolarla Almanya ve 15 milyon dolarla İran takip ediyor. Gıda sanayi makineleri ihracatında en fazla büyüme oranını ise, yüzde 704,4’lük oranla Mersin Serbest Bölgesi yakalamış durumda. Bu alanda ikinci sırada yüzde 283,6’lık oranla Hollanda ve üçüncü sırada yüzde 156,3 büyüme oranıyla Gürcistan yer alıyor. Sektörde, 6 ülkeye gerçekleştirdiğimiz ihracatın yüzde 100’ün üzerinde armış önemli bir gelişme olarak dikkat çekiyor. Ancak sektör ihracatında düşüş yaşadığımız ülkeler de var. 2006 yılında 6,3 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiğimiz Cezayir’e 2007 yılında 5,8 milyon dolar değerinde ürün satabilmişiz ve ihracatımız yüzde 8,6 oranında küçülmüş durumda. Cezayir dışında, gıda sanayi makineleri ihracatımızda düşüş yaşanan bir diğer ülke ise Mısır. Bu ülkeye ihracatımız 2006 yılında 7,6 milyon dolar olarak gerçekleşirken, 2007 yılında yüzde 7,6 oranında bir düşüş yaşanarak 7 milyon dolar seviyesine gerilemiş durumda. İhracatımıza göre fazla veren ithalatımızı ülke bazında değerlendirdiğimizde ise Almanya’nın 149,6 milyon dolarla ülkemizin en önemli ürün tedarikçisi olduğunu görüyoruz. İthalatımızda ikinci sırada yer alan ülke ise, ülkemize 105,8 milyon değerinde ürün satmayı başaran Güney Afrika Cumhuriyeti. Bu ülkeyi, 94,7 milyon dolarla İtalya ve 42,5 milyon dolarla Fransa takip ediyor. İthalatımızda en fazla artış yaşanan ülke, bize ihracatını yüzde 3 bin oranında artıran komşumuz Bulgaristan oldu. Bu ülkeyi yüzde 261,5 oranında büyümeyle Cezayir ve yüzde 161,2 büyüme oranıyla Japonya takip ediyor. İthalatımızda ilk 20 sırada yer alan ülkelerden 6’sında ithalat rakamlarımızın gerilediği görülüyor. Bu ülkeler, yüzde 31,8 oranında gerilemeyle Polonya, yüzde -25,3 oranıyla Fransa, yüzde -23,6 oranıyla İsveç, yüzde -23,5 oranıyla İngiltere, yüzde -18,8 oranıyla İsviçre ve yüzde -7,2 oranıyla Danimarka şeklinde sıralanıyor.
DEĞİRMEN MAKİNELERİNİN İHRACAT HACMİ 1 MİLYAR DOLAR
Değirmen makinelerinin de içerisinde yer aldığı, tohumların, hububatın, kuru baklagillerin temizlenmesine, tasnif edilmesine ve ayıklanmasına, hububatın, kuru baklagillerin öğütülmesine veya islenmesine mahsus makine ve cihazlar gurubunun, genel makine sektörünün ihracatı içerisindeki payı 2007 yılı TUİK verilerine göre yüzde 1,3 olarak gerçekleşmiş durumda. Değirmen makineleri konusu, beslenmenin temel gıda maddesi sayılan buğday ve diğer tahıllardan un üreten tesislerin kurulması olarak özetlenebilir. Ancak değirmen makineleri sektörü yalnızca makine imalatı olarak değil, buğdayın un olma prosesinin, müşteri isteklerine uygun rekabetçi çözümler sunarak projelendirilmesi, makine ve donanımlarının üretimi, kurulumu, devreye alınması ve satış sonrası servis hizmetlerini de içeren bir bütün olarak algılanmalı. Değirmen makineleri sektörü yerel üretimler hariç dünyada bir milyar doların üzerinde ihracat hacmi bulunuyor.
RESİM ALTI:
Okçul Barlık
Anadolu Un Sanayicileri Derneği Makine Yetkilisi ve Uğur
Group CEO’su
Her sektörde olduğu gibi un sektörü için de Ar-Ge çok önemlidir. Ar-Ge desteklerinin artırılması adına çalışmalar yapılmalıdır.
SPOT:
“2009 yılında Türkiye’nin 1 milyon 810 bin ton un ihracatı gerçekleştirerek dünya ikincisi oldu. Türkiye, dünyanın 90 ülkesine un ihracatı yapıyor. Türkiye’de üretilen un kalitesinin birçok ülkeye göre yüksek olması ihracat artışında önemli bir etkendir.”