MEZOPOTAMYA VE MISIR İLE MEDENİYETİN GELİŞTİĞİ ÜÇ ANA BÖLGEDEN BİRİ OLARAK GÖSTERİLEN HİNDİSTAN, BİNLERCE YILLIK TARİHİ, ZENGİN KÜLTÜRÜ VE DEVASA İÇ PAZARI İLE KÜRESEL EKONOMİNİN DİNAMOLARINDAN BİRİ OLAMAYA DEVAM EDİYOR. 16’NCI YÜZYILDA KOMŞUSU ÇİN İLE KÜRESEL ÜRETİMİN YÜZDE 70’İNİ KARŞILAYAN HİNDİSTAN, BUGÜN AYNI KONUMUNA YENİDEN YÜKSELMİŞ DURUMDA. TARİHİ BAHARAT YOLUNDAKİ ZENGİN TİCARET İLE KEŞİFLER ÇAĞININ BAŞLAMASINA ÖN AYAK OLAN HİNDİSTAN, GÜNÜMÜZDE BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE YAZILIM HİZMETLERİNDE DE HIZLI BİR YÜKSELİŞ SERGİLİYOR. HİNDİSTAN, HER YIL İHRACATININ İKİ KATI ORANINDAKİ MAKİNE İTHALATIYLA, MAKİNE İHRACATÇILARINA CANLI BİR PAZAR İMKÂNI SUNMAYI DA SÜRDÜRÜYOR.

Hindistan, dünyanın nominal olarak beşinci ve satın alma gücü paritesine göre üçüncü en büyük ekonomisidir. Diğer yandan dünyanın en kalabalık ülkesi olan Hindistan’ın 2024 yılı itibarıyla nüfusunun 1,4 milyara yaklaşması da bekleniyor. Bu devasa nüfus içerisinde iş gücüne katılım oranı yüzde 52 olarak ölçülürken, iş dünyasına her yıl 10 milyon yeni katılım olduğu da bildiriliyor. Bununla birlikte Hindistan nüfusunun büyük kesimi kırsal alanlarda yaşamaya devam ediyor. İstihdamın yüzde 43’ü tarım sektöründe gerçekleşirken, tarımsal üretimin GSYİH’deki payı da yüzde 15’in üzerinde seyrediyor.Son 20 yıldır aralıksız büyüme sergileyen ülkenin, 2050’li yıllardan itibaren küresel ekonominin lideri olması da bekleniyor. İyi eğitimli ve İngilizce konuşan nüfusun bilgi ve teknoloji hizmetleri ihracatçısı olarak kullanıldığı ülkede, halen kişi başına düşen milli gelir dünya ortalamasının altında gerçekleşiyor.

UYGARLIĞIN BEŞİĞİ

Hindistan, tarihi boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. 1,3 milyon yıl önce Homo Erectus akınlarına uğrayan bölgede 60.000 ila 80.000 yıl önceden itibaren Homo Sapiens izlerine de rastlanıyor. MÖ 9.000’li yıllardan kalan tarımsal üretim izlerine de rastlanılan ülkede gelişen İndus Vadisi uygarlığını, Aryan göçleri sonrasında Veda uygarlığı takip etti. Veda döneminde Hinduizm ve ilk Hint medeniyetleri doğarken, sonraki dönemlerde Budizm, Jainizm ve Sihizm de ortaya çıktı. Altın çağlarını 320-550 yılları arasında Gupta İmparatorluğu ile yaşayan ülkede İslam fetihlerinin ardından ticarette büyük bir sıçrama yaşandı. Orta Çağ boyunca baharat ticaretinin ana merkezi olan bu topraklar 16’ncı yüzyıldaki Babür İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla İngiliz sömürgeciliğinin bir parçası haline geldi ve ancak 1947’de bağımsızlığını kazanabildi.Ülkenin ismi eski Sanskritçe metinlerde “Bharata” olarak geçmekte ve bugün de Hindistan anayasasında ve bölgedeki yerel dillerde Bharat olarak kullanılmaktadır. Farsçada İndus Nehrine nispetle kullanılan Hindu kelimesi ise Yunancaya India şeklinde geçmiş ve bu isim yaygınlık kazanarak ülkenin bugün uluslararası kabul gören adı hâline gelmiştir.


EKONOMİSİ UZUN YILLARDIR ARALIKSIZ BÜYÜYOR

 Dünyanın en büyük beşinci ekonomisi olan Hindistan, 500 milyonu aşan iş gücü, genç nüfus ortalaması ve istikrarlı büyüme trendi ile orta vadede dünyanın en büyük üç ekonomisinden biri olma yolunda hızla ilerliyor. Ekonomi tarımdan sanayiye, bilişimden uzay teknolojilerine, el sanatlarından hayvancılığa kadar çok çeşitli alanlara yayılırken, Hint rupisinin itibar ve istikrarı da giderek yükseliyor. 1990’lı yıllardan bu yana uygulanan ekonomi politikalarıyla yüksek büyüme oranları yakalayan ülke, son 10 yılda yüzde 7’nin üzerindeki ortalama büyüme oranıyla en hızlı büyüyen ilk 10 ülke arasında da yer alıyor. Bu olumlu göstergelere karşın yetersiz altyapı, yoğun nüfus, düşük verimlilik, tarım dışı alanlarda istihdam olanaklarının azlığı, kırsal nüfusun başta eğitim olmak üzere temel imkânlara erişimindeki güçlükler, düşük vergi gelirleri, bütçe açığı gibi sorunlar Hindistan açısından çözülmeyi bekleyen temel problemler olmayı sürdürüyor. 1,5 milyara yaklaşan nüfus içerisinde yoksulluk geniş halk kesimleri için kronik bir sorunken, nüfusun yaklaşık dörtte birinin yoksulluk sınırı altında yaşadığı düşünülüyor. Aynı şekilde, 2.700 dolar civarındaki kişi başı ortalama yıllık gelir de dünya ortalamasının çok altında seyrediyor.Yine de son yarım yüzyılda, yoksulluk oranının yüzde 60’lardan yüzde 25 seviyesine düşürülebildiği hesaba katıldığında, ülkede gelir eşitsizliğindeki artışa rağmen yoksulluğun genel ölçekte azaltıldığı söylenebilir.

HİZMET SEKTÖRÜ HIZLI GELİŞİYOR

Hindistan ekonomisinin temel direği tarımdır. Nüfusun yarısına yakını için geçim kaynağı ve temel istihdam alanı olan tarım, millî gelirin sadece yüzde 15’ini karşılamaktadır. Son yıllarda tarıma olan bağımlılık azalmaya başlamışsa da sektör ülke için hayati pozisyonunu korumaktadır. istihdam ve milli gelirdeki payı yüzde 25’ler civarında olan sanayi sektörü ise son yıllarda gelişme göstermekte ve çeşitlenmektedir. Bu alanda öne çıkan sahalar tekstil, makine, otomotiv, enerji, kimya, petrol, gıda işleme, yazılım, ilaç, çimento, çelik ve ulaşım olurken, ülkedeki ekonomik büyüklüğü 50 milyar dolara yaklaşan ilaç sektörü, küresel ilaç endüstrisi açısından oldukça kritiktir. Dünyadaki en büyük jenerik ilaç üreticisi olan ülke, eczacılık alanın-da da önde gelen ihracatçı ülkelerden biridir. 200’den fazla ülke Hindistan’dan ilaç ürünleri temin ederken, Afrika ülkelerinin ilaç ihtiyacının yüzde 50’sinden fazlası, ABD talebinin yüzde 40’ı, Birleşik Krallık talebinin ise yüzde25’i Hint üreticiler tarafından karşılanmaktadır. Hint ilaç pazarının 2030 yılı itibariyle 130 milyar dolar büyüklüğe ulaşması da beklentiler arasında yer almaktadır.Otomotiv sektöründeki büyüme de bu alanda dünyadaki en hızlı büyüme performanslarından biri olarak gösterilmektedir. Hindistan önde gelen otomobil ihracatçılarından biridir ve yakın gelecek için güçlü ihracat büyümesi beklentilerine sahiptir. Binek ve ticari araç kategorilerinde beşinci en büyük otomobil pazarı; yedinci ticari araç üreticisi olan Hindistan'da, otomotiv sektörünün GSYİH’deki payı yüzde 7,1 seviyesindedir ve 19 milyon kişiye doğrudan/dolaylı istihdam sağlamaktadır. Ayrıca, elektrikli araç üretimindede Hint pazarında birtakım gelişmeler yaşanmakta olup bazı Hint firmalar bu alanda üretime başlamıştır. 2030 yılına kadar elektrikli araç pazarının yüzde 49 büyümesi ve 2030 yılında toplam satışların 10 milyonu geçmesi beklenmektedir.Son yıllarda ülke ekonomisindeki payı giderek büyüyen ve hızla gelişen hizmet sektörü de istihdamın üçte birini, milli gelirin de yarısından fazlasını karşılamaktadır. Özellikle bilgi teknolojileri, telekomünikasyon ve uzay teknolojileri gibi alanların öne çıktığı ülkede bilgi teknolojilerinde yaklaşık 3 milyon kişi istihdam edilmekte ve yıllık 100 milyar dolara yakın gelir elde edilmektedir.


DIŞ TİCARETTE DAİMA AÇIK VERİYOR

Dış ticarette Hindistan son yıllarda 600-850 milyar dolar bandında bir hacme sahiptir ve 1 trilyon dolarlık dış ticaret hacmi yakın gelecekte gerçekçi bir hedef olarak gözükmektedir. 1,5 milyar dolara yaklaşan nüfusu ile ülke gıda ve enerji alanlarındaki ihtiyaçlarını büyük oranda ithalat yoluyla karşılarken, bu durum dış ticarette önemli miktarda açığa da neden olmaktadır. 2023 yılında432 milyar dolar değerinde ihracat yapan ülke, aynı yıl 667,2 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirmiş ve dış ticarette 235 milyar doları aşan bir açık vermiştir.Ülke ihracatında öne çıkan ürün grupları mineral yakıtlar ve yağlar, değerli metaller, elektrikli makine ve cihazlar, makine ve aksamları, eczacılık ürünleri, motorlu kara taşıtları, organik kimyasallar, demir ve çelik, hububat ile demir veya çelikten eşya olarak sıralanırken, ithalatta ilk sıralarda yer alan ürün grupları da mineral yakıtlar ve yağlar, değerli metaller, elektrikli makine ve cihazlar, makine ve aksamları, organik kimyasallar, plastikler ve mamulleri, hayvansal ve bitkisel yağlar, gübre, demir ve çelik ile inorganik kimyasallar olarak sıralanıyor.

İKİLİ TİCARET POTANSİYELİNİ YANSITMIYOR

Türkiye ile Hindistan arasındaki ticaret hacminde gözlenen artışa rağmen, ticaret dengesinin sürekli olarak ülkemiz aleyhine sonuçlandığı söylenebilir. 2023’te Hindistan’a gerçekleşen ihracatımız 3,7 milyar dolar olurken, Türkiye’nin Hindistan’dan gerçekleştirdiği ithalat ise aynı dönemde 7,6 milyar dolar olarak kayda geçmişti.Türkiye’nin Hindistan’a ihracatında öne çıkan sektörler ise makine ve aksamları, tuz, kükürt, toprak ve taşlar, hayvansal ve bitkisel yağlar, inorganik kimyasallar, demir ve çelik, meyveler ve yemişler, elektrikli makine ve cihazlar, çimento ürünleri, plastikler ve mamulleri ile sebzeler olarak sıralanıyor. Benzer şekilde, ithalatta da mineral yakıtlar ve yağlar, demir ve çelik, makine ve aksamları, alüminyum ve alüminyumdan eşya, motorlu kara taşıtları, organik kimyasallar, sentetik ve suni filamentler, elektrikli makine ve cihazlar, değerli metaller ile sentetik ve suni devamsız lifler ilk sıralarda yer alıyor. Türkiye’nin Hindistan’a olan ihracatında en güçlü sektörün, son beş yılda yıllık ortalama yüzde 24 büyüme sağlayan makine ve aksamları sektörü olduğunun da altını çizmeliyiz.


MAKİNE TİCARETİNDE DE DEZAVANTAJLIYIZ

Ülkenin ekonomik verileri ve makine özelinde güncel ticaret rakamlarını incelediğimizde, BM İstatistik Bölümü verilerine göre Hindistan’ın makine ihracatının, 2023’te yüzde 3,9 artarak 33,7 milyar dolar olarak kayda geçtiğini görüyoruz. Hindistan’ın en çok makine ihraç ettiği ülkeler sıralamasında ise ilk sırada 7 milyar dolarla ABD,ikinci sırada 1,8 milyar dolarla Almanya ve üçüncü sırada 1,5 milyar dolarla Birleşik Krallık yer alıyor. 2023’te Türkiye, Hindistan’dan gerçekleştirdiği makine ithalatında yüzde 14,7’lik artışla 10’uncu sırada yer alırken, 828,1 milyon dolar değerinde makine alımı yapmıştı. Bu dönemde Hindistan’ın Türkiye’ye gerçekleştirdiği toplam ihracat içindeki makinenin payı da yüzde 10,9 olarak kayda geçti.Aynı dönemde Hindistan’ın toplam ihracatının 432 milyar dolar olduğunu ve makine ihracatının toplam ihracattan yüzde 7,8 pay aldığını da söyleyelim.Diğer yandan, makine ithalatının, 667,2 milyar dolarlık toplam ithalattan yüzde 9,2 pay aldığı Hindistan’da, geçtiğimiz yıl 61,2 milyar dolar tutarında makine ithal edildi. BM İstatistik Bölümü verilerine göre Hindistan’ın en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında 24 milyar dolarla Çin yer alıyor. Listenin ikinci sırasında bulunan Almanya’dan 5,3 milyar dolar değerinde makine ithal edilirken, üçüncü sıradaki ABD’den 2023’te ithal edilen makinelerin değeri ise 4,1milyar dolar oldu. Bu dönemde Hindistan’ın makine ithalatında 21’inci sırada yer alan Türkiye’den de yüzde 21,1’lik düşüşle 323,5 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirildi.Bu veriyle, Hindistan’ın toplam 61,2 milyar dolarlık makine ithalatından 2023’te Türkiye’nin aldığı payın yüzde 0,5 oranında gerçekleştiğini; Hindistan’ın Türkiye’den yaptığı 3,7 milyar dolarlık toplam ithalat içinde makinenin payının ise yüzde 8,7 olduğunu söyleyebiliriz.
 

HİNDİSTAN İLE TİCARETTE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

  1. Hindistan kültürü dünyanın en eski kültürleri arasında yer alır. Hindistan’da medeniyet 4.500 yıl önce başlamıştır. Hindistan kültürü iletişim, inançlar, değerler, görgü kuralları ve ritüellerden oluşur. Hindistan ayrıca "çeşitlilikte bir olma" durumuyla ünlenmiş bir ülkedir: Ülkede birçok farklı dinden insan bir arada ve huzur içerisinde kendi kültürlerine uygun şekilde yaşamaktadır. 
  2. Ülkede mevcut olan “kast” sisteminin kurallarına dikkat etmek çok önemlidir. Hint toplumunda statü ve hiyerarşi hayati önem taşır. 
  3. Hindistan ile Pakistan’ı asla karşılaştırmayın ve Pakistan’la olan sorunlar hakkında konuşmayın. Makul sohbet konuları, Bollywood, Hint mutfağı ve krikettir. 
  4. Hintliler birbirlerini “Namaste” diyerek selamlarlar. Namaste derken, iki avuç içi göğüs hizasında birleştirilir ve saygı ifadesi olarak baş öne hafifçe eğilir. Bu selamlama genç, yaşlı, aynı yaştakiler ve yabancılar için bile geçerlidir. Hint insanı yabancı insanları da aynı şekilde selamlar. 
  5. Hint erkekler misafirlerinin ellerini sıkarlar ancak kadınlarla el sıkışmazlar. Aynı şekilde, Hint kadınları da yabancı kadınlarla el sıkışırken yabancı erkeklerle el sıkışmazlar.
  6. Hindistan’da kadın ve erkek arasında fiziksel temas en az düzeydedir. Kucaklamak ve el tutmak çok yaygın değildir. Hintliler genellikle birbirlerinin kişisel mesafesine önem verir ve iletişim halindeyken bir kol boyu mesafe bırakırlar.
  7. Yemek yerken ve el sıkarken sağ el kullanılır; sol el kirli kabul edilir.
  8. Toplum içinde duygular belli edilmez.
  9. Hindistan’a iş gezisi için gitmeden önce mutlaka resmi takvimlerinin tatiller açısından kontrol edilmesinde fayda vardır.
  10. Hintliler uzun ve sağlam bir iş ilişkisinin sağlam bir dostluktan geçtiğini düşünürler.
  11. Uygun giyinme şekli durumdan duruma ve iklimden iklime değişir. Ancak temiz, ütülü kıyafetle ile bağcıkları sarkmayan, etiketsiz, boyalı ve önü kapalı ayakkabı değişmez bir kuraldır.
  12. Hintliler protokol konusunda çok bilinçlilerdir. Üst düzey yöneticiler sadece denkleriyle buluşurlar.
  13. Hintliler randevularına zamanında gelme hususunda esnektir. Misafirlerinin ise dakik olmalarını beklerler. Toplantı son dakikada ertelenebilir veya iptal olabilir.
  14. Toplantılarda tanışmanın hemen akabinde kartvizit değişimi yapılır. Kartlar İngilizce olmalıdır ve sadece sağ el ile verilmelidir.
  15. Konuşma başlar başlamaz iş konuşmaya geçmek kabalık olarak algılanır. Dolayısıyla başlangıçta genel konulardan (nasılsın, ailen nasıl, hobilerin nelerdir gibi) konuşulması tavsiye edilir. Siyasi ve dini konuları konuşmaktan kaçının. Diyalog içeriğini ihtilafsız konulardan seçerseniz, sizi iletişimi kolay biri olarak değerlendirirler. Bahsedilen tüm bu diplomasi iş ahlakının temel prensipleridir.
  16. Hindistan’da işlerinizi yürütürken kibar, saygılı ama ısrarlı olmalısınız. Üst yönetim tarafından karar alma süreçleri yavaş ilerleyebilir. Hintliler muhataplarının güvenilirliliğini, kaynakları veya denizaşırı misyonlarındaki Hintliler vasıtasıyla araştırıp kontrol ederler. Anlaşmaya varmadan önce birkaç kez Hindistan’a ziyaret gerçekleştirmek durumunda olabileceğinizi aklınızda bulundurmalısınız.
  17. Hint kültüründe “hayır” demek çok kaba olarak algılanır. Dolayısıyla Hintliler direkt bir şekilde hayır demezler. Bir Hintlinin “elimden gelenin en iyisini yapacağım” demesinin, kibarca hayır anlamın geldiğini aklınızda tutmalısınız. Ancak bir Hintli konuşurken başını arkaya doğru atıyorlarsa bu hayır demektir. Evet derken başlarını sağa sola sallarlar.
  18. Hintliler huzura ve uyuma çok önem verirler, çok saldırgan ve sert pazarlama taktiklerini sevmezler.
  19. Şubat-mart ayları Hindistan’a iş gezisi/ ziyareti için en uygun dönemlerdir; hava ne çok sıcak ne çok soğuk olur.
  20. Ekim-kasım aylarında ise iki çok büyük Hindu festivali (Navratri and Dewali) kutlandığından, bu dönemdeki seyahatlerinizin dikkatli planlanması tavsiye ediliyor.
  21. Hindistan’da sunulan ikramların geri çevrilmesi hoş karşılanmaz. Herhangi bir gerekçeyle ikram kabul edilemeyecekse bu hususu kibarca gerekçelendirmek faydalı olacaktır.
  22. Hint bir muhataba hediye verilmesi durumunda hediyenin paketlenmesi (tercihen kırmızı, sarı, yeşil veya mavi renkle) şık bir davranış olarak algılanacaktır. Hediyenin çok pahalı olmamasına özen gösterilmelidir. Ülkemizden el yapımı bir hediye memnuniyetle karşılanabilir. Beyaz çiçek ağırlıklı olarak cenaze hediyesi olduğundan tercih edilmemelidir.

Kaynak: 1Özkan Aydın, Uluslararası İş Kültürü, Sayfa 138-143, 2Ticaret Bakanlığı, Kolay İhracat Portalı Hindistan İş Kültürü Sayfası